Arkadaki merdivenin üzerine hızlıca çıktım, ayağa kalktığımda, elektrik akımı kolumdan girdi, beni devirdi ve ayaklarımdan çıktı, bu sondu. | TED | هرولت صاعداً على السلم في الخلف وعندما وقفت دخل التيار الكهربائي إلى ذراعي أسفل وخارج قدمي , هذا كل مافي الأمر |
Ve bu akım, elektrik akımı, evinizin içinde olduğu gibi, elektronlar tarafından taşınır. | TED | هذا التيار الكهربائي ، تحمله الالكترونات ، تماما كما في بيتك ، وهلم جرا. |
elektrik akımı aynı zamanda elektrik yükünün akışıdır. | Open Subtitles | التيار الكهربائي هو تدفق للشحنة الكهربائية، |
Bir elektrik akımı boşlukta hareket ediyor ve bedenine ve beynine yerleşiyor. | Open Subtitles | إنها شحنة كهربائية تجد طريقها عبر الكون وتحط في جسدك ورأسك |
Her bir top üzerinde... elektrik akımı artıyor ve azalıyor. | Open Subtitles | و الشحنات الكهربائية تتزايد و تتناقص .على سطح كُل كرة |
Empire States binasının tepesinden elektrik akımı göndererek düşüncelerimizi kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | عن طريق إرسال تيارات كهربائية من قمة مبنى الولاية الامبراطورية |
Belki de etkisini arttırmak için içinden elektrik akımı geçiriyordur. | Open Subtitles | ربما مررت من خلاله تيار كهربائي كي تزيد من فعاليته |
Ama sanki elektrik akımı kablonun bir tür mıknatıs gibi davranmasına sebep oluyor. | Open Subtitles | ولكنه كما لو كان التيار الكهربائي يجعل السلك يتحرك كنوع من المغناطيس |
Dünya döndükçe çekirdeğin katı kısmının etrafında dolaşan sıvı haldeki demir elektrik akımı taşıyan bir kablo işlevi görür. | Open Subtitles | حيث أن الحديد المنصهر، الذي يدور حول الجزء الصلب في لُب الأرض كما تدور الأرض يعمل كَسلك ينقل التيار الكهربائي |
Güneş rüzgarlarını bir tür elektrik akımı olarak düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | يُمكنك أن تتخيل هذه الرياح الشمسية كنوع من التيار الكهربائي |
Kablolardaki elektrik akımı karbini ısıtıp içindeki elektronları hızlandıracak. | Open Subtitles | التيار الكهربائي في كابل يجب تسخين كاربين، والتي بدورها يجب تسريع الإلكترونات |
elektrik akımı miğferi ısıtacak. Miğfer de kili. | Open Subtitles | لنأمل ، أن التيار الكهربائي سيسخن الخوذة |
Vücudumdan bir elektrik akımı geçiyordu... | Open Subtitles | توزع بعض التيار الكهربائي خلال جسدي |
elektrik akımı onu ısıtıyor ve bu polimer eski şekline geri dönüyor. | Open Subtitles | التيار الكهربائي يسخنه ثم " البوليمر " يتذكب شكله |
Duvarın elektrik akımı merkezde çok güçlü. | Open Subtitles | التيار الكهربائي للحاجز يتركز في المركز |
- elektrik akımı yüzünden. | Open Subtitles | إنَّهُ التيار الكهربائي. |
Bir elektrik akımı boşlukta hareket ediyor ve bedenine ve beynine yerleşiyor. | Open Subtitles | إنها شحنة كهربائية تجد طريقها عبر الكون وتحط في جسدك ورأسك |
Lieber tüm ofisine ve kendine kısa devre yaptıracak güçte bir elektrik akımı üretti. | Open Subtitles | ليبرأنتج شحنة كهربائية قوية بما يكفي لتحرق مكتبه بأكمله ونفسه. |
Öncelikle, elektrik alanları dokudan akan bir elektrik akımı değildir. | TED | في المقام الأول، الحقول الكهربائية ليست تيارا كهربائيا يمرّ عبر النسيج. |
Hasarın çoğu içeride olurken, elektrik akımı binlerce derecelik ısıyla yanıklara neden olur. | Open Subtitles | حيث يكون الأذى بداخلك الأقواس الكهربائية التي وضعت يمكنها حرق أي مكان ما بين 2500 و 5000 درجة |
Sıranız gelince bol kıyafetler Giyin, metal takmayın... . ve yüksek dozda elektrik akımı verilmesine hazır olun. | Open Subtitles | عندما تتطوعون, سوف تلبسون الملابس الفضفاضة البيضاء وتأخذون عدة جلسات كهربائية من العيار الثقيل |
Deneklerin beyinlerine elektrik akımı vererek medyumluk güçlerini yükseltmeye çalıştılar. | Open Subtitles | أرادوا زيادة قوة الوسيط من خلال توليد تيار كهربائي بعقله |