Yıldırım olup çıkıyorlardı veya elektriksel güç kaynakları olarak. | TED | تبين انها من البرق او وجود مصدر كهربائي. |
Burada bir karar verme mekanizmasının elektriksel modelini görüyoruz. Tek sorunu var: sadece iki fikri olabiliyor. | TED | هنا لدينا تمثيل كهربائي لعقل له دافع ولكنه قادر فقط على فكرتين |
Yine de, beyinlerimizdeki elektriksel aktiviteyi okuyabilen cihazlar günümüzde bulunuyor. | TED | غير أنّ هناك تقنيات اليوم بوسعها قراءة النشاط الكهربائي لأدمغتنا. |
Bu elektrodlar beynin o andaki elektriksel aktivitesini yakalıyor. | TED | توصل هذه الأقطاب النشاط المخي الكهربائي المتجدد. |
Gayet iyiyim. Bak, beynimde elektriksel aktivite var. | Open Subtitles | حسناً ، أنا بخير ، أنظرو هناك نشاط كهربي بمخي |
Bu aslında beyin akımı sensörü, beynimdeki elektriksel faaliyetleri okuyor bu konuşma sırasında. | TED | إنه مستشعر موجات الدماغ والذي يقرأ النشاطات الكهربائية في دماغي أثناء إلقائي هذا المحادثة. |
Işık retinana düştüğü zaman retinan beynine elektriksel sinyaller gönderir. | Open Subtitles | عندما ترى شبكيتك شيئاً فإنها ترسل إشارات كهربائية إلى دماغك |
Burada bazı elektriksel dalgaların bu beyin görselinden dışarı doğru çıktığını görebilirsiniz. | TED | يمكنكم رؤية بعض الموجات الكهربية تخرج من صورة الدماغ هنا. |
Bu demek oluyor ki manyetik titreşim öyle bir elektrik akımı oluşturuyor ki, bu akım beyindeki hatalı elektriksel aktiviteyle etkileşimde bulunuyor ve ona engel oluyor. | TED | هذا يعني أن النبضات المغناطيسية تولد تيار كهربائي يتداخل مع النشاط الكهربائي الخاطئ في الدماغ. |
Epilepsi en iyi, karşıt elektriksel uyarı ile tedavi edilebilir. | TED | أفضل علاج للصرع هو بواسطة تنبيه كهربائي متجاوب. |
Beyin rahatsızlığını tetikleyen bir sinyal, bizim epilepside yaptığımız gibi elektriksel uyarım için bir tetikleyici olarak algılanabilir. | TED | ثمة إشارة في الدماغ تؤدي إلى اختلال وظيفي في الدماغ يمكن أن يُستشعر كمسبب لتنبيه كهربائي كما نفعل مع الصرع. |
Dr. Harbort burada, yarış boyunca John'un beynindeki elektriksel aktiviteyi takip edebilmemiz için elektrotlar yerleştirmekte. | TED | تقوم بوضع أقطاب على رأسه لنتمكّن من رصد النشاط الكهربائي في الدماغ جون وهو يتسابق حول المضمار. |
elektriksel arayüzde devam edersek, biyonik uzuvlarım nasıl sinir sistemimle iletişime geçiyor? | TED | ننتقل الآن الى التواصل الكهربائي كيف تقوم أطرافي الآلية بالتخاطر مع جهازي العصبي |
Uydumuzu, belirli bir elektrik alanı oluşturup bir tonluk bir köpekbalığının yaratacağı elektriksel bozulmaları tespit etmek için yeniden ayarladık. | Open Subtitles | سنبرمج قمرنا الصناعي لتوليد حقل كهربي معين ومن ثم نقيس التشتتات الكهربية الموافقة لقرش سائر بوزن طن |
Sekiz millik yarıçapta bulunan bütün elektriksel aktiviteleri yok ediyor. | Open Subtitles | تدمر كل نشاط كهربي .في مجال 8 أميال |
Bu iki etkinin de birleşimi -- manyetik alanın yok edilmesi ve sıfır elektriksel direnç -- tam olarak bir süperiletkeni oluşturur. | TED | التوليفة ما بين كلا التأثيرين طرد الحقول المغناطيسية و المقاومة الكهربائية المعدومة تشكل ما يدعى بالموصل االفائق. |
GG: Christy'ye böyle yüzlerce resim gösterdiğimiz için ayrıca elektriksel dalgaları Nathan'ın bilgisayarında yakalıyoruz. | TED | غ غ: فيما نعرض على كريستي المئات من هذه الصور، نقوم أيضًا بتسجيل الأمواج الكهربائية على حاسوب نيثان. |
Epilepsi hastalarının bazen beyinlerindeki elektriksel aktivitenin izlenmesine ihtiyacı olur. | TED | وهكذا يحتاج مرضى الصرع أحيانا إلى أنشطة كهربائية في مراقبة أدمغتهم. |
Dokunulmaktan hoşlanmıyor, bu yüzden size elektriksel görüntüler yaratarak ses çıkarıyor. | TED | هي لا تحب أن تمس، لذلك تنتج هذه الصور الكهربية التي تفح عليك. |
Bunlar, yüzeyde EEG'nin okuyabileceği tipik elektriksel aktivite gibi görünmelidir. | TED | وينبغي أن تبدو مثل النشاط الكهربي الفعلي الذي يمكن للتخطيط الكهربي للدماغ قراءته. |
Gerçek bir şey. Yani, elektriksel alanları bozabiliyor. | Open Subtitles | انها شىء حقيقى زمن الممكن ان تعطل الحقول الكهربائيه |
Bu tedavi, elektriksel olarak uyarılmayla gerçekleşen bir psikoterapi... | Open Subtitles | إنّه علاج نفسي والذي يتم فيه ضبط عملية الاستحاثة كهربائياً... |
Vatozların ve köpekbalıklarının gömülü omurgasızları aramak için kullandıkları elektriksel hisleri vardır. | Open Subtitles | تمتلك اللاسعات و أسماك القرش هذه حساً كهربائيا متطوراً جدا |
Test, elektriksel akımın sinirlerindeki dolaşım hızını ölçecek. | Open Subtitles | سيحسبُ هذا الفحص الوقتَ اللازمَ لهذه النبضةِ الكهربائيّة لكي تمرّ خلال أعصابك |
Eğer elektriksel bir sorunu varsa verilen elektrik tüm sistemi bozmaz mı? | Open Subtitles | إن كانت لديها مشكلة كهربية ألا يمكن أن تدمر الكهرباء جسدها كله؟ |
elektriksel sinyalleri bozabilen birimiz var. | Open Subtitles | نحن نملك شخص ما يستطيع تعطيل الاشارات الكهربائيه |