eline bir şey alacak ve buraya geri getirecek düğmeye basıp, elindekini bırakmasını sağlayabiliriz. | TED | فهو سيحمل شيئاً في يده وينزله هناك اضغط الزر و دع ذلك الشيء الذي في يده |
Birinin uyandırmadan eline bir tabanca tutuşturabilecek ve tetiği çekebilecek kadar derin. | Open Subtitles | عميق كي يضع شخص سلاح في يده دون أيقاظه ومن ثم يضغط الزناد |
Şu eline bir bakalım, dede. | Open Subtitles | لنلق نظرة على يدك أيها العجوز. |
eline bir damla döküyorsun. | Open Subtitles | ترش قطرة على يدك هكذا |
Sanat eseri şu yeni eline bir merhaba de. | Open Subtitles | قولي مرحبا الى ذراعك الفني الجديد |
Sanat eseri şu yeni eline bir merhaba de. | Open Subtitles | قولي مرحبا الى ذراعك الفني الجديد |
Orduya katılıyor. Ordu onun eline bir silah veriyor. | TED | يلتحق بالجيش، فيعطيه الجيش بندقية. |
Ağzını bantlamış ve eline bir silah vermiş bir de kıyafetini ona giydirmiş. | Open Subtitles | كمم فمه بشريط لاصق ووضع سلاحًا في يده وكساه بحلّته. |
eline bir kamış verdiler, kafasında bir taç... ve üstünde bir battaniye sarıp tüm Fransızların önünde... ona muz yedirdiler. | Open Subtitles | ... ووضعوا قصبة في يده ، تاج على رأسه وبطانية على كتفه وجعلوه يأكل الموز أمام كل الفرنسيين |
İkizlerden her birinin eline bir işaret yapılır. | Open Subtitles | كل فرد في التوائم لديه علامة في يده |
Şimdi de eline bir silah verelim. | Open Subtitles | و الآن نضع مسدساً في يده |
Peki, o zaman eline bir silah ver. | Open Subtitles | -ضع مسدسد في يده |
eline bir harika çizeceğim. | Open Subtitles | سأرسم خريطة على يدك |
Orduya katılıyor. Ordu onun eline bir silah verip | TED | يلتحق بالجيش، يعطيه الجيش بندقية. |