Bu davanın başında Gerry Conlon'un elini sıktım. | Open Subtitles | في بداية هذه المحاكمة ,قمت بمصافحة يد السيد "كونلن" |
Bu davanın başında Gerry Conlon'un elini sıktım. | Open Subtitles | في بداية هذه المحاكمة ,قمت بمصافحة يد السيد "كونلن" |
Adamın gözünün içine bakıp elini sıktım. | Open Subtitles | لقد نظرت بعيني الرجل وصافحت يده |
Carcetti'nin gözlerine bakıp elini sıktım. | Open Subtitles | (نظرت في عينيّ (كاركيتي وصافحت يده ، و سألته إن كان جادًا |
Elinde deodorant vardı. Gitmeden önce elini sıktım. | Open Subtitles | ،لقد كان هناك مزيل عرق على يديه لقد صافحته قبل مغادرته |
Anlamıyorum. Adama bakmıştım, elini sıktım. | Open Subtitles | لا أستطيع فهم هذا لقد نظرت فى عينيه و صافحت يدة |
elini sıktım. İyi birine benziyordu. | Open Subtitles | لقد صافحته ، وقد بدا رجل لطيف |
elini sıktım. | Open Subtitles | لقد صافحته |
- Ve bu arada elini sıktım diye yedi sıfırı kabul ettim sanma. | Open Subtitles | وبالمُناسبة ، كوني صافحت يدك لا يعني أنني وافقت على ذلك العرض المُكون من سبع أرقام |
Az önce iyi geceler dilerken kızımın elini sıktım. | Open Subtitles | لقد صافحت ابنتى للتو قائلا طابت ليلتك |
Hoşlanmadığım halde kaç milyon insanın elini sıktım? | Open Subtitles | كم مليون يد صافحت مرغمة؟ |