"eliot'" - Translation from Turkish to Arabic

    • إليوت
        
    • أليوت
        
    Federal savcılar 2008 yılında Eliot Spitzer'i istifaya zorlamak için kusurlarından yararlanmaktan çekinmediler. Open Subtitles كان المدعون الفيدراليون سعداء لاستعمال آثام إليوت سبيتزر لإجباره على الاستقالة فى 2008
    Eliot Ness'in ve onun 'dokunulamazlar' birliğinin, başarılarını takdirle karşılıyorum. Open Subtitles واجب على التنويه بالعمل الممتاز الذى قام به إليوت نيس و فرقته المنزهة
    Eliot, benim için bir şey daha yapmanı istiyorum. Open Subtitles إليوت , اريدك ان تسدى إلى خدمة واحدة بعد
    - Merhaba, ben Pender! - Tom Eliot. Open Subtitles أنت توم ستيرنت إليوت، ت.س أليوت
    Eliot'un sikinin senin ağzında olduğu için mi sona erdi? Open Subtitles التي انتهت , بسبب غباء أليوت وغبائك
    Atları, özellikle Arap atlarını, şamfıstıklı dondurma, turkuvaz mücevher ve şair TS Eliot'u seviyor. Open Subtitles تحب الخيول خاصة العربية و آيس كريم الفستق وحجر الفيروز .وتي إس إليوت
    Makyajı Eliot için istedin değil mi? Open Subtitles و أنا أعرف لماذا أردت المكياج إنه من أجل إليوت أليس كذلك ؟
    Eliot, Hardison. Paul'a saldıran yerel saldırganı bulun. Open Subtitles إليوت و هارديسون ابحثوا عن ذو الموهبه الذي هاجم بول
    Sadece biraz hızlanmalıyız. Eliot, üniformadan kurtul. Sophie, vakti geldi. Open Subtitles سوف نسرع الأمور إليوت ، غير اللباس ، صوفي ، حان الوقت
    Klostrofobik olmaman çok iyi, Eliot. Open Subtitles إنه من الجيد أنه ليس لديك رهابا من الاماكن المغلقة إليوت
    Konuşma son saat olacak bu da bana, Eliot'a ve Parker'a sunucu odasına inip, sunuculara sızmak raporu indirmek ve tekrar dönmek için vakit tanıyor. Open Subtitles الخطاب مقرر لمدة ساعة إعطاء إليوت وباركر مايكفي من الوقت للنزول الى الاسفل الى غرفة الخدمة واختراق الجهاز
    Eliot, binaya yaklaşıyorum. Binaya yaklaşıyorum. Open Subtitles إليوت ، نحن نقترب من المبنى نقترب من المبنى
    Eliot, senden şiddete dayalı hiçbir şey yapmamanı istiyorum. Ne? Open Subtitles إليوت, سوف أطلب منك عدم القيام بأي أعمال عنف.
    Tamam. Eliot ve Hardison polis istasyonuna ulaştı. Open Subtitles حسنا, إليوت, هاردسون فقط ادخلوا مركز الشرطة.
    Şimdi, çocuklar, Tara yumurtanın yerini belirler belirlemez Eliot ve Parker, siz devreye girip onu alıyorsunuz. Open Subtitles الان شباب, عندما نضع أعيننا على البيضة, إليوت, باركر ستقومون بتنظيف كل شئ.
    Eliot Spitzer'in incelemesi yatırım bankalarının başarısız olacaklarını bildikleri internet şirketlerini teşvik ettiklerini ortaya çıkardı. Open Subtitles و إقرار الحماية اللازمة أظهرت تحقيقات إليوت سبيتزر أن بنوك الاستثمار روجوا شركات أنترنت يعلمون أنها ستفشل
    Pekâlâ, Eliot ile Parker, Madigan'ın sırrını ortaya çıkarınca o şişeyi koz için kullanacağız. Open Subtitles حسنا، عندما إليوت وباركر يعرفان سر ماديجان هذه الزجاجة هي ما سنستخدمها للنفوذ
    Uh, Eliot'un selamı var. Open Subtitles أوه، أليوت يقول لك مرحباً
    Bak sana ne diyeceğim, Eliot. Beni kovmak mı istiyorsun, durma kov hadi! Open Subtitles اتركني أخبرك بشيء ما يا أليوت
    Bak sana ne diyeceğim, Eliot. Genel olarak ilişkinizi nasıl tarif edersin? Open Subtitles دعني اخبرك شيء ما,أليوت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more