Şu anda gerçekten yarışmayı kazanabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapan break dansçılar görüyoruz. | Open Subtitles | والآن لدينا أفضل الفتيان يفعلون كل ما بوسعهم لكسب هذه المنافسة |
Binayı korumak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Hâlâ Seraphim'i aşağı indirmek istiyor. | Open Subtitles | إنهم يفعلون كل ما بوسعهم كي يؤمنوا المبنى لازال يريد إسقاط المحطة |
Koch Şirketleri, dünyada fosil yakıttan çıkar sağlayan özel şirketlerin en büyüklerinden biridir ve bu zenginliği korumak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. | Open Subtitles | صناعات "كوتش" أحد أكبر الشركات الخاصة المبنيّة على الوقود الحفري بالعالم أجمع ويفعلون كل ما بوسعهم لحماية ثروتهم |
Bakıcılarım ellerinden gelen her şeyi yapmışlar. | Open Subtitles | أطبائنا فعلنا كل ما بوسعهم |
Biliyorum ki benim adamların Howard Ennis'i bulabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. | Open Subtitles | حالياً ، كل رجال يبذلون كل ما بوسعهم لإيجاد (هوارد اينيس) |