Ellie'nin bizi burada seyrettiğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين أن ايلي أعتادت أن تشاهدنا هنا؟ |
Ellie'nin kalabalık şükran günlerini ne kadar sevdiğini bilirsin. | Open Subtitles | اعني ، انت تعرف كيف تحب ايلي أن يكون عشاء عيد شكر كبيرا |
Ona okuldan ayrılıp eve geleceğimi söylediğimde Ellie'nin sesi. | Open Subtitles | سماع صوت ايلي عندما أخبرتها أنني قادم للبيـت |
5 yaşındaydın ve Ellie'nin diktiği Hawkman kostümünü giymeden arabadan inmezdin. | Open Subtitles | لا ،أنت كنت في الخامسة، ورفضت الذهاب للمدرسة حتى تلبس الزي الذي صنعته إيلي |
Al sana eğlenceli bir oyun Ellie'nin asla söylemeyeceği sözler. | Open Subtitles | هاهي لعبة ممتعة الأشياء التي لن تقولها إيلي ابداً |
Ellie'nin bunu almadan öleceğini bile bile kendime alamam. | Open Subtitles | لن اخذه وانا اعرف ان ايلي ستموت ان لم تأخذه هي ايضاً |
Çünkü bugün kızım Ellie'nin doğum günü olacaktı. | Open Subtitles | لأن اليوم من المفروض أن يكون عيد ميلاد ابنتي ايلي |
Ama Ellie'nin doğum gününde bir başka küçük kıza hediye vermek iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | ولكني سأشعر أنني بحالة جيدة بإعطاء فتاة صغيرة أخرى هدية في عيد ميلاد ايلي |
Ellie'nin annesi benimle çıkmasına izin vermedi ama çabalamamış olsaydım, bu sihirli şey asla ortaya çıkmazdı. | Open Subtitles | أم ايلي لم تردها ان تواعدني لكن ان لم أباشر بالأمر هذا الشيء السحري ما كان أبدا سيحدث |
Eğer o adamı öldürenle aynı zehir ise, Ellie'nin sadece bir kaç saati kaldı demektir. | Open Subtitles | ان كان هو نفس السم , فهذا يعني ان "ايلي" لم يتبقي لديها الا بضع ساعات |
Leo, Ellie'nin doğum günü yaklaşıyor. | Open Subtitles | ليو، عيد ميلاد ايلي قادم بعد فترة |
Leo, kötü avukatlık mantığıyla, ...Ellie'nin ölümünün bir çeşit hüküm olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | /يعتقد ليو أنه ربما موت /ايلي كان نوع من العقوبة على عقليته القانونية المشبوهة |
Kesinlikle, o yüzden bu gecenin sonunda kulübün birine gidip, öyle bir sarhoş olacağız ki, Ellie'nin üzerindeki eski hırka bazı sertleşmiş vücut uzuvlarına dolanmış halde olacak. | Open Subtitles | بالضبط، وهذا هو السبب اتوقع انه وبحلول نهاية هذه الليلة نحن سنصبح في حالة سكر مجنون في احد النوادي وتلك السترة الرثة القديمة التي ترتديها ايلي |
Ellie'nin durumu oldukça kötü olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنك تريدين ايلي بشده سئه |
Ellie'nin buraya gelip annem olduğunu söylediği zamanı hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تذكر عندما جائت (ايلي) الى البلدة ؟ واخبرتني انها والدتي البيولوجية ؟ |
Ayrıca, sembolleri çizebilmek için Ellie'nin boya kalemlerini kullandım. | Open Subtitles | و استخدمت مجموعة ملونات إيلي لرسم رموزي. |
Josie'nin değil Ellie'nin zamanı azalıyor. 11 saat içinde şüpheliye annesinin veremediğini vermeli. | Open Subtitles | إذا الوقت على إيلي ليس جوزي حصلت على 11 ساعه لإعطاء الجاني الذي لم يتلقاه من أمه |
Evet,çünkü Chuck Ellie'nin evinde yaşıyor. | Open Subtitles | حسنا ، نعم ، لأن تشاك يعيش في شقة إيلي |
Ellie'nin haklı olarak bana duyduğu tek şey, güven sorunu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي تكرهني لأجله "إيلي" هي مشاكل الثقه |
Ben Grayson ile konuşmaya gidiyorum. - Ellie'nin iyi olduğundan emin olur musun? | Open Subtitles | حسناً ، سأذهب لأتحدث مع (غريسون) هل ستتأكدين أن (إيلي) علي ما يرام؟ |
Chuck, Ellie'nin bu bilgisayara dokunmasına izin verdiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | تشاك) أنا آسف جداً لاني سمحت لي (إيلي) بإستخدام كمبيوتر أبيك) |