"elmasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • الماسة
        
    • تفاحة
        
    • جوهرة
        
    • تفاحته
        
    • الألماسة
        
    • ألماسة
        
    Katili yakalayıp Pembe Panter elmasını bulacağız ve ardından Onur Madalyası benim olacak. Open Subtitles و سنصطاد القاتل و نضع أيدينا على الماسة و بعد ذلك ستكون ميدالية الشرف لي
    Önce dışarıda hareket eden her şeyi yok edip, sonra elmasını bulacağız Open Subtitles أولا سنقضي على كل ما يتحرك هناك ثم نعثر على الماسة
    Tamamen masum Macintosh elmasını aldık, tüm elma hücrelerini ve DNA'yı yok ettik ve sonra insan hücresi yerleştirdik. Elma hücrelerini kaldırdığımızda kalan tek şey TED أخذنا تفاحة جهاز ماكنتوش خالية من العطب، وأزلنا كل خلايا التفاحة والحمض النووي ومن ثم زرعنا خلايا بشرية.
    Ve ben umut elmasını alacağım. Open Subtitles والحصول على جوهرة الأمل
    Etrafta gezip insanları kovacak bir elemanım yok çünkü bazı elmasını yemeyi kesmeyen güvenilmez pislik tamamen sinirimi bozuyor. Open Subtitles ليس لديّ طاقمٌ كافٍ لأقوم بفصلهم بسبب أحمقاً يأكل تفاحته يحاول الهروب من كلّ شيء
    Annem şu kaşıkçı elmasını doğurduktan sonra risk alamazdı. Open Subtitles أجل , لا يمكننا المغامرة بسرقة شي منذ أن ولدت أمي تلك الألماسة هناك
    Hope elmasını postanede kim arar ki? Open Subtitles ففي النهاية، مَن سيبحث عن ألماسة الأمل في مكتب البريد، صحيح؟
    Kız arkadaşına elmasını yerini hapishaneden telefonla haber verdi Open Subtitles لابد انه اتصل بصديقته من السجن واخبرها اين وضع الماسة
    Dünyanın en değişik pembe elmasını sergiliyorlar. Open Subtitles إنهم يعرضون الماسة الوردية الأكثر غرابة في العالم
    Bunlar öyle dir ruh halindedir ki onlara 45 karatlık Hope elmasını versen bile bunun ağırlığından şikayet ederler. Open Subtitles النساء إن تاقوا للأمر... فإنهن لو أعطيتهن الماسة الزرقاء سيتذمرن من الوزن
    Yani, gelecek yılın elmasını olgunlaşma şansı olmadan koparıyorsun. Open Subtitles أنت تقطف تفاحة العام القادم قبل أن يكون لديها الفرصة لتنمو إذا أنت سوف تترك هذة على الغصن
    Neyse, bir bardaydım ve bir güzel kızla tanıştım, ...biraz sarhoştum ve adem elmasını farkedemedim. Open Subtitles على أية حال, كنت في بار وقابلت فتاة جميلة, وكنت سكراناً ولم ألاحظ "تفاحة آدم". --تفاحة آدم موجودة عند الرجال فقط
    Fakat achilles'in topuğu veya Adem'in elmasını bulabilirseniz o zaman başka. Open Subtitles كبديل لكعب أخيل و تفاحة آدم...
    Nate, bana aile elmasını vermeyi planlıyor. Open Subtitles "نيت" يخطط ان يقدم لي جوهرة العائلة
    Yılan elmasını arıyor. -Naagmani? Open Subtitles كان يبحث عن جوهرة الأفعى " ناقماني "
    elmasını kaybettiği için ağlayan bir oğlan hakkında. Open Subtitles إنها عن ولد يبكي لإنه فقد تفاحته ..
    Nasıl kaybetmiş elmasını? Open Subtitles وكيف فقد تفاحته ؟
    Bakın, dünyanın en büyük elmasını satın almak niyetinde. Open Subtitles انظر... يريد ان يشتري اكبر ألماسة في العالم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more