"elmaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • تفاحة
        
    • التفاح
        
    • التفاحة
        
    • أتتوقُ
        
    • بتفاحة
        
    Her defasında anneannem Arapça bazı kelimeler mırıldanır daha sonra da kırmızı bir elmaya yok etmek istediği siğil sayısı kadar gül dikeni saplardı. TED وفي كل مرة, كانت جدتي تمتمم بكلمات عربية, وتأخذ تفاحة حمراء ثم تقوم بطعنها بعدد من أشواك الزهور يساوي عدد الثآليل التي تريد نزعها.
    Bisikleti ısırır, elmaya binersem, farkı anlarım. Open Subtitles إذا قضمت عجلة وركبت تفاحة عندها سأعلم الفرق
    Konu o değil. Sahte tereyağı, elmaya eşit değildir. Open Subtitles ذلك ليس المقصد, زبدة مزيّفة لا تساوي تفاحة.
    - Dostum, karamelli elmaya benziyor elmanın elin, karamelin de katran olmasın dışında tabii... Open Subtitles الرجل، الذي هو مثل التفاح الكرمل، إلا يدك في التفاح، القطران في الكرمل،
    Arada sırada elmaya da isabet ettiriyor ama elindeki titremeyle hedefi vurabileceğinin garantisi yok. TED وتمكن أحيانًا من إصابة التفاحة ولكن مع رعشة يده، لا شيء يضمن له إصابة الهدف.
    Güzel bir elmaya ne dersin? Open Subtitles هل تُريدُ تفاحة لذيذة؟ تعال وأَحْصلُ عليها.
    Çürük bir elmaya usulca sokulan bir solucan gibi. Open Subtitles كان الأمر مثل أن تكون دودة، تحترق طريقك داخل تفاحة معطوبة.
    Tanrım, bir daha asla elmaya bakamayacağım. Open Subtitles يا الهى لن استطيع ان انظر الى تفاحة مرة اخرى.
    Kız kafanıza ok attı. - Bir elmaya attı aslında. - Kafanızın yanındaki. Open Subtitles لقد رمت سهما عند رأسك , كانت تفاحة انت ورأسك, اجلس
    Sürekli bombardiman, bir elmaya uzanip almamizi bile olanaksizlastirmisti. Open Subtitles -كان القصف المستمر يجعل من المستحيل أن تصعد لتلتقط تفاحة
    Başka bir kuş başka bir elmaya mı konacak? Open Subtitles أن يحط طائر أخر على تفاحة أخرى؟
    Şöyle güzel ve lezzetli bir elmaya ne dersin? Open Subtitles ماذا عن تفاحة لذيذة؟
    Bir elmaya uzanıyor Open Subtitles تحصل على تفاحة
    Bu elmaya bağlı. Open Subtitles هذا يتوقف على التفاح
    Ve burada da bir çuval elmaya, kimin patron olduğunu gösteren ben. Open Subtitles وهذه بينما أضرب كيس التفاح
    Pek elmaya benzemiyorsunuz. Open Subtitles الآن، لا تبدو كمن يحب التفاح
    Conrad Birdie mi? Tatlı elmaya mı geliyor? Open Subtitles أيها العصفور الجميل تعال هنا وخذ التفاحة
    Veya bir elmaya çatalı saplayabilirsin. Open Subtitles أو يمكنك أن تحصر الشوكة في التفاحة.
    Bakıcısı ona, elmaya uslu olursa sahip olabileceğini söyledi. Open Subtitles يقول مالكها, لو أحسنت "جيني" التصرّف, قد تنالُ التفاحة.
    Yani, kabul edelim "elmaya aç mısınız?", "sütünüz var mı?" sloganının kopyası resmen. Open Subtitles أعني، لنواجه ذلك.. إعلان "أتتوقُ للتفاح؟" ما هوَ إلا سرقة لإعلان "أتريدُ حليب"؟
    O çocuk ağaçtan düşen bir elmaya benziyor. Open Subtitles . ذلك الفتى أشبه بتفاحة قد سقطت من الشجرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more