"emekleyerek" - Translation from Turkish to Arabic

    • زاحفاً
        
    • أزحف
        
    • زحف
        
    • زحفت
        
    • زاحفة
        
    • ستزحف
        
    • الزحف
        
    Yuvamı parçalamaya başlarsan molozların arasından emekleyerek çıkan şeye şaşırabilirsin. Open Subtitles إبداً بتمزيق منزلي, ربما ستتفاجئ بما سيخرج زاحفاً من الأنقاض.
    Vay vay vay bakın kimler, emekleyerek yaşlı babasının yanına geliyor. Open Subtitles انظروا مَن أتى زاحفاً للعمل لدى والده
    Bu olduğunda ise tüm günümü duvarın içinde emekleyerek geçiriyorum. Ve bundan hoşlanmıyorum. Open Subtitles وعندما يحدث ذلك، يجب علي أن أقضي يومي كله أزحف داخل فتحات التكييف
    Bakın köpek kulübemize emekleyerek kim geldi. Dr. Frasier Crane. Open Subtitles انظروا من زحف الى هنا للتو انه الدكتور فريزر كرين
    Kışlık montların arasında. emekleyerek oraya girmiş sonra da uyuyakalmış. Open Subtitles خلف رف للمعاطف الشتوية ، أصيبت بالملل وأنّها زحفت إلى هناك ، وخلدت للنوم
    Bir hafta sonra, bir aptal gibi emekleyerek geri dönemem. Open Subtitles لن أستطيع العودة بعد أسبوع زاحفة مثل الحمقى
    Bir dakikaya yardım için emekleyerek bana geleceksin. Open Subtitles خلال دقيقة تقريباً ستزحف إلي طالباً المساعدة
    Havalandırma labirentinde emekleyerek Marshall'ın odasına gidip, şifre bozucuyu alacaksın kasa odasına geçeceksin ve şifreleri bozacaksın. Open Subtitles ستضطر الى الزحف خلال متاهة من الأعمدة الى مكنب مارشال وتأخذ المفتاح, وتصل الى القبو, ثم تفك الرمز,
    Sonra emekleyerek yanıma gel ve konuşalım, huh? Open Subtitles بعدها تعال زاحفاً إلى هُنا وتكلم معي.
    Her biri San Antonio'dan emekleyerek geri geleceğimi düşünüyordu. Open Subtitles كل شخص منهم ينتظر عودتي زاحفاً من (سان أنتونيو)
    Belki emekleyerek bir çıkış yolu bulabilirim. Open Subtitles ربما يمكنني أن أزحف للداخل, حاولي أيجاد طريق من الجانب الأخر.
    Müziğe doğru giderken yerde emekleyerek ve ağlayarak. Open Subtitles أزحف تجاهها على الأرض وأبكي
    Aslında polisin dediklerine bakarsak oraya kendi başına emekleyerek gitmiş. Open Subtitles في الحقيقة سمعت الشرطة تقول أنه زحف إلى الداخل من تلقاء نفسه
    Küçük Deniz Kızı filmine emekleyerek, kesemde mısır gevreği ve biberon dolusu Diyet Kolayla girmişim. Open Subtitles 'زحفت لأدخل عرض 'الحورية الصغيرة من كيس مليئ بالتشيريوز وقنينة رضاعة الأطفال مليئة بمشروب غادي للحمية.
    Odanın bir ucunudan diğerine emekleyerek geldiniz, bu açıyla herifi vurdunuz sonra da aynı şekilde geri döndünüz. Open Subtitles زحفت إلى هذا الجانب من الغرفة كلياً وأطلقت النار على هذا الرجل من هذه الزاوية ثم عدت للخلف هنا كلياً وشققت حلق المرأة؟
    Fistül sebebiyle bazı sinirleri de hasar gördüğü için, 30 millik yolu, emekleyerek aldı. kapıya ulaştığında, yarı ölüydü. TED ولأنها أصيبت بالتلف في أعصاب حركتها، زحفت الطريق كله -- 30 ميلا -- حتى أعتاب الإرسالية، شبه ميتة.
    - Bir saat veriyorum emekleyerek gelmeden önce Open Subtitles - سأمنحكِ حوالي ساعة من الزمن قبل أن تعودي زاحفة
    Eğer azıcık sağ duyun varsa, Wally emekleyerek ona gidip, iş için yalvarmalısın. Open Subtitles ستزحف إليه استجداءاً للعمل
    Flores'e ilk içki uzatan kişi döşeğine emekleyerek gidecek. Open Subtitles الشخص التالي الذي يسلم فلوريس المشروبات هو الزحف إلى مبيتا لها.
    Belki havalandırmadan emekleyerek girebiliriz ve dönen pervaneli fanlardan sallanabiliriz. Kendini Bruce Willis mi sanıyorsun? -O ne yaparsa ben de yapabilirim. Open Subtitles ربما نستطيع الزحف عبر انابيب التهوية أتظن نفسك (بروس ويلز) ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more