"emin olacağım" - Translation from Turkish to Arabic

    • سأتأكد من
        
    • سأحرص على
        
    • سوف أتأكد
        
    • وسأحرص
        
    • أنا سوف نتأكد
        
    • سأتأكد أنه
        
    • سأتأكّد
        
    • سأضمن
        
    • سأعمل على
        
    • سأتأكد أن
        
    • سوف أضمن
        
    • سوف اتأكد من
        
    • سوف أتاكد
        
    • سوف أحرص
        
    • أتأكد من
        
    Bu sefer ölü olduğundan emin olacağım. Open Subtitles هذه المرة سأتأكد من موتك هذه المرة سأتأكد من موتك
    Şimdi bak, ben hastaneye gidip, herşeyin yolunda olduğundan emin olacağım. Open Subtitles اسمع، وصلت تواً إلى المستشفى سأتأكد من أن يكون كل شيء على ما يرام
    Gereken yardımı alacağından emin olacağım. Open Subtitles و سأحرص على ان تنالي المساعدة التي تحتاجينيها
    Sabah ilk işinin bir doktora görünmek olduğuna emin olacağım. Open Subtitles سوف أتأكد من أن ترى طبيب أول شيء في الصباح
    Alabileceği en iyi bakımı hak ediyor ve alacağından emin olacağım. Open Subtitles وهو يستحق أفضل رعاية يمكنه الحصول عليها وسأحرص على أن يجدها
    İndiğimizde iyi bir şekilde korunacağınıza emin olacağım. Open Subtitles سأتأكد من حصولكم على الحماية عندما نصل إلى الأرض
    ertesi sabah kıçını tekmelediğimden emin olacağım. Open Subtitles سأتأكد من أكون متواجداً في الصباح التالي حتى أركل مؤخرتك
    Çünkü hasta değilim ve dökümün yolunda gittiğinden emin olacağım. Open Subtitles لأنني لست مريضا, و سأتأكد من أن التفريغ بخير.
    Bir dahaki sefer getirdiğimden emin olacağım. Open Subtitles سأحرص على أن أصطحبها معي في المرة القادمة
    Eski mikromuzun senden bir hediye olduğunu bilmelerinden emin olacağım. Open Subtitles سأحرص على ان أخبرهم أن المايكرويف القديم الخاص بنا هو هدية منك لهم
    Aslında sabah ilk buraya geldiklerinden emin olacağım peki. Open Subtitles سوف أتأكد أنه سيكون هناك أولاً في الصباح , بالفعل حسناً
    Her şeyin plan doğrultusunda gittiğinden emin olacağım. Open Subtitles ـ سوف أتأكد بأن كل شئ سوف يسير حسب ماهو مخططٌ له
    Ben ise sadece gerçek adalet istiyorum ve bunu aldığımdan emin olacağım. Open Subtitles أما أنا فأريد العدالة الحقيقة، وسأحرص على تحقيقها.
    Yaşam desteğinin çalıştığından emin olacağım. Open Subtitles أنا سوف نتأكد من الحياة على الانترنت لدعم
    Ve etrafta kimsenin olmadığından emin olacağım. Open Subtitles إنه باب سميك و سأتأكد أنه لا يوجد أحد بالجوار
    Hakettiğin herşeyi alacağından emin olacağım. Open Subtitles سأتأكّد بأنّك تحصل على كلّ شيء، كلّ شيء تستحقّه.
    O işi halleden sendin Steven, şimdi ben başa geçince herkesin emeğinin karşılığını alacağından emin olacağım. Open Subtitles والأن بما أنني في القيادة، سأضمن أن مثل هذه الأشياء ستتم وفق نظام دقيق.
    De ki, kızın herhangi bir sorun yaratmayacağından emin olacağım. Open Subtitles أخبره، أني سأعمل على التأكيد أنها لن تسبب أية متاعب
    Bunu Greg Muretz ve Cole Bartley'in ailelerine söylediğinizden emin olacağım. Open Subtitles سأتأكد أن أخبر هذا لعائلات "جريج "مورتيز" و " كول بارتلي"
    Dert etme. O uçağa bindiklerinden emin olacağım. Open Subtitles سوف أضمن أنهم يركبون الطائرة وسوف يعطونهم بعض الحليب والكعك
    Bugün hindi günü, gidip herkesin kalbini yediğinden emin olacağım. Open Subtitles وفي هذا اليوم سوف اتأكد من ان الجميع سيقوموا بأكل قلوبهم
    Onların kötü dürtülerinin bir daha bu dünyaya zarar vermeyeceğinden emin olacağım. Open Subtitles سوف أتاكد بألا تنهش دوافعهم الخبيّثة هذا العالم مجدداً
    Tom'un senin izinden yürüdüğüne emin olacağım. Open Subtitles سوف أحرص على أن يسمي توم " واحداً تيمناً بك "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more