Kadının bacağı zaten mahvolmuş bir de varlığından bile emin olmadığımız bir şey için göğsünü yarıp açmamıza hiç gerek yok. | Open Subtitles | هذه المرأة تم بتر ساقها للتو. وليست في حاجة لأن يتم فتح صدرها من أجل شيء لسنا متأكدين حتى من وجوده. |
Sahip olduğundan bile emin olmadığımız bir bisiklet. | Open Subtitles | دراجة لسنا متأكدين حتى أنها تملكها |
Gerçek isimlerinden bile emin olmadığımız bu iki adam Kabul'un 100 kilometre dışında uyuşturucu üretiyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء رجلين لسنا متأكدين من أسمائهم الحقيقية إنهم من المزارعين , يقطنون ببلدة تبعد عن (كابول) بـ 60 ميل |
Daha ilk günleri bile atlatabileceğimizden emin olmadığımız bir gezegene gelmiştik. | Open Subtitles | أتينا إلى كوكب لم نكن متأكدين إن كنا سنجو فيه في الأيام الأولى |
Erken doğmuştu ve oğlumuzun yaşayıp yaşamayamayacağına emin olmadığımız bir süre olmuştu ve nihayet öğrendik ki iyi olacakmış. | Open Subtitles | هو جاء متأخراً , لذا وجدت أوقات لم نكن متأكدين أن ابننا سيعيش ثم ... أخيراً اكتشفنا أنه سيكون بخير |