"emin olurum" - Translation from Turkish to Arabic

• سأتأكد
• سأحرص
• لأتأكد أنه
• سوف أتأكد
• أتأكد أن
• وأتأكد
• وأتاكد
• ساتأكد من

Evet, ve düşündüm ki, eğer sizin gibi biri ile yatarsam, kendimden emin olurum, ve bu konuda çıldırmayı keserim.
نعم، و فكرت أنه إن ضاجعت امرأة مثلك سأتأكد و يمكنني ألا أفزع بشأن هذا

Ama bu sefer onu öldürdüğümde ölü kalacağından emin olurum.
وهذه المرّة حين أقتله، سأحرص تمامًا على أن يظلّ ميّتًا.

Bir şeyler karıştırmadığına emin olurum.
سأذهب معك ، لأتأكد أنه لن يفعل شيئا سيئا

Tamam, o zaman neden oğlanlar bugünlük sahayı almıyorsunuz ve ben de hafta sonuna kadar kızların bir sahası olduğundan emin olurum?
حسناً، لماذا لا يحصل الفتيان على الميدان اليوم ثم سوف أتأكد من أن الفتيات يحصلن على مكان للتمرين بحلول نهاية الأسبوع؟

Bir saniye bile kaybolursa onunla birlikte sizin de hapsi boyladığınızdan emin olurum.
،لو تمّ إطفاؤه حتّى لو لثانيّة .لسوفَ أتأكد أن ينتهي أمرك بزنزانةٍ معه

İyi, gözümü üstlerinde tutarım. Aptalca bir şey yapmadıklarından emin olurum... daha aptalca.
حسنٌ، سأقوم بمراقبتهم وأتأكد بألا يقوموا بأي شيء غبي

Ben Jordi'yi kontrol ederim, iyi olup olmadığından emin olurum.
اه.. حسنا انا سأتحقق من وضع جوردي وأتاكد من انه يبلي جيدا

Peki, ölüm ilanına bunu da yazdıklarından emin olurum.
نعم، حسناً، ساتأكد من تضمينهم ذلك في خطاب نعيها

- Magnolia'nın Dixie Stop'ta olmadığından bizzat emin olurum.
و أنا سأتأكد شخصياً أن ماجنوليا بريلاند لا تكون بمحل الديكسى

Bakanlığın senin işbirliğini duyduğundan emin olurum.
ساعدنا سأتأكد أن تعرف وزارة العدل بتعاونك

Anladım. Odanın güvenli olduğundan emin olurum.
افهم هذا ، سأتأكد ان الغرفه آمنه

Hem daha güvenli olur, hem de emin olurum...
سيكون الوضع حينها أكثر أمناً . . بهذه الطريقة ، سأحرص ألا

Ama hayatının kalanını askeri mahkumiyet ve tecavüze elverişli oda arkadaşlarıyla geçirmeni sağlamayacağından da emin olurum.
ولكننى سأحرص أيضاً على أن تقضى بقية حياتك ما بين الحبس الإنفرادى و نزلاء غرفتك الشواذ المُغتصبين

Olayı çözene dek alçaktan uçtuğundan emin olurum..
سأحرص على أن يظّل متخفّيًا حتى نعرف ماذا يجري

Seninle gelirim. Bir şeyler karıştırmadığına emin olurum.
سأذهب معك ، لأتأكد أنه لن يفعل شيئا سيئا

Sıradaki soruyu dürüstçe cevapla, yoksa Tanrı yardımcım olsun hayatının geri kalanını burada geçirdiğinden emin olurum.
.أجبت على هذا السؤال بصدقٍ أو حتى يساعدني الله سوف أتأكد من قضاء باقية حياتي بالسجن

Ağzını hareket ettirmeye devam edersen sonsuza kadar kapalı kalacağından emin olurum.
-أستمر في جعل فمك يتحرك وأنا سوف أتأكد من أنه سيغلق بشكل دائم.

Ben evde her şeyi izlerim, böylece hiçbirşeyin ters gitmediğinden emin olurum.
لقد شاهدت بالمنزل كل شيء, لذا لكي أتأكد أن كل شيء يسير على مايرام

Ben sadece kuralların uygulandığından emin olurum.
لكنني أتأكد أن القوانين تطبّق بشكل صحيح

Mallarını satmamızla sorunu olmadığından emin olurum.
وأتأكد مما إذا كان مازال على إتفاقه معنا لنقل شُحنته

Bölge savcısını arayıp güvenlik kamerasında bir şeyin kalmadığından emin olurum.
وأتأكد بعدم وجود شيء آخر في هذا التسجيل

Bu yüzden bana hayatımın pek iyi gitmediğini söylemene ihtiyacım yok ama bu gece vaktim var mı, ajandama bir bakarım ve zamanım olduğundan emin olurum.
لكن ان كان لدي وقت الليله وسأتاكد من التقويم وأتاكد من انني املك الوقت لو لدي الوقت ربما سذهب معك

O zaman işte, seni ilgilendirdiğinden emin olurum.
ساتأكد من أجعلك في مراّة عيني