| Erkekler gidince yerliler hakkında endişelerimiz var. emir aldık. | Open Subtitles | مع الرجال الذين رحلوا، نحن قلقون بشأن المحلين، لدينا أوامر بذلك |
| Bizimle gelmeyi reddeden aileleri vurmak üzere emir aldık. | Open Subtitles | ليس ولدى لدينا أوامر لإطلاق النار على العائلات . التابعة لأي من المُختارين الذى يرفضون القدوم معنا |
| Kesin emir aldık. Bizimle geldiniz, bizimle ayrılacaksınız. | Open Subtitles | لدينا أوامر محدّدة، جئتَ معنا وستغادر معنا |
| Bu akşam sivil giyinmek üzere emir aldık efendim. | Open Subtitles | لقد تلقينا أوامر بارتداء ملابس مدنية يا سيدي |
| Üzgünüm efendim, emir aldık. Burası karantina bölgesi. | Open Subtitles | آسفٌ سيدي لكن لدينا أوامرنا هذه منطقة حجرٍ صحي. |
| Bu tehdidi ne pahasına olursa olsun yok etmek için emir aldık. | Open Subtitles | لدينا اوامر باحتواء الخطر بكل الوسائل الممكنة |
| G Bölümünün işleri sizinkilere göre belki daha önemsiz ama emir aldık. | Open Subtitles | قسم جي قَدْ لا يَكُون مهم للعمليةِ كما أنت مهم لها، لَكنَّنا عِنْدَنا اوامرنا |
| Sizi gözlemevine götürmemiz yönünde kesin emir aldık. | Open Subtitles | لدينا أوامر مشددة يجب أن نرافقك إلى المرصد البحري. |
| Cehennem Ateşi'ni kullanmak için emir aldık, dikkatli olun. | Open Subtitles | لدينا أوامر بشروع إطلاق النار الآن. تأهب. |
| Sadece parti üyelerinin peşine düşmek üzere emir aldık ama... pek yakında sıra tüm Bolşevik tabakasına gelecek. | Open Subtitles | نحن فقط لدينا أوامر ،للقبض على أعضاء الحزب و لكن قريباً سيكون الباقين من حثالة الشيوعية |
| emir aldık. Mars'ta görev dediğimiz bir şey var. | Open Subtitles | لدينا أوامر ، الإلتزام بالأوامر يعني شيئاً ما على المريخ |
| O duvardan kimse geçmeyecek. Kesin emir aldık. | Open Subtitles | لا أحد سيعبر هذا الجدار لدينا أوامر بذلك |
| Kimsenin binayı terk etmemesi konusunda emir aldık. | Open Subtitles | لدينا أوامر بألا نسمح لأى شخص بُمغادرة المبنى |
| - Ağzında kan olan herkesi vurmak için emir aldık. | Open Subtitles | لدينا أوامر بإطلاق النار على كل من يملك الدم في فمه |
| öndeki tanktan bir asker ''Bu barikatı yoketmek için mutlak emir aldık. | TED | ثم قال الجندي من على الدبابة في المقدمة "لدينا أوامر غير مشروطة لتدمير هذا الحاجز. |
| Onu Bölge'deki gözaltı birimine götürmek için emir aldık. | Open Subtitles | لدينا أوامر بنقله إلي منطقة اعتقال |
| Bazı malları teslim etmek için emir aldık. | Open Subtitles | لدينا أوامر بتسليم هذه الحموله |
| Sizi götürmemiz için emir aldık. | Open Subtitles | لقد تلقينا أوامر بأن نحضرك معنا |
| Hayır, durmamız ve Londra'ya dönmemiz için emir aldık. | Open Subtitles | (لا،لقد تلقينا أوامر بالتراجع والعودة إلى (لندن |
| emir aldık, Emir. | Open Subtitles | لدينا أوامرنا, ايها ألامير |
| Efendim, biz de emir aldık. | Open Subtitles | سيدي، نحن أيضآ لدينا أوامرنا. |
| Berchtesgaden'e gitmek için emir aldık. | Open Subtitles | لدينا اوامر بالتوجه الي "بيرشتيسجادن" خلال ساعه |
| Halkı savaş alanından uzak tutmak üzere emir aldık. | Open Subtitles | . اوامرنا ان نحفظ المدنيين خارج منطقة الصراع |
| emir aldık. | Open Subtitles | نحن ننفذ الأوامر |