"emmanuelle" - Translation from Turkish to Arabic

    • إيمانويل
        
    • ايمانيول
        
    • إمانيويل
        
    Tek bulduğum Emmanuelle Uzayda adında bir şeydi. Open Subtitles و لكن كل ما وجدته هو شي إسمه إيمانويل في الفضاء على قرص ليزر
    Bak, Shawn'la aramız iyi, ama kabuslarımın kaynağı Emmanuelle, tamam mı? Open Subtitles {\pos(192,220)} إسمع، أنا و(شون) صديقان، لكن (إيمانويل) هي سبب كوابيسي، إتفقنا؟
    Emmanuelle Charpentier, George Church, Jennifer Doudna ve Feng Zhang gibi önemli araştırmacılar altı yıl önce CRISPR makaslarının bizim seçtiğimiz DNA dizilerini kesebildiğini gösterdiler, genomumuzdaki diziler de buna dâhil, bakterinin seçtiği viral DNA dizileri yerine. TED هناك باحثون مميزون بمن فيهم إيمانويل شاربنتييه وجورج شيرتش، وجينفر داودنا وفنغ تشانغ الذين أظهروا قبل ست سنوات كيف يمكن برمجة مقصات كريسبر لقطع تسلسلات الحمض النووي من اختياراتنا، بما فيها تسلسلات جينوماتكم، بدلًا من تسلسلات الحمض النووي الفيروسي التي تختارها البكتيريا.
    Bu riski almak zorundayım. Riskleri severim, Emmanuelle de. Open Subtitles انها مجازفة يجب أن أخذها، لكني احب المخاطرة وكذلك ايمانيول.
    -O genç bayan aslında Emmanuelle. Open Subtitles انسة صغيرة في الحقيقة ايمانيول.
    Dinle, Emmanuelle üzerinde hiç hakkım yok. Open Subtitles إستمع ليس له إدعاء على ايمانيول.
    - Sözü geçen bayan bu mu Fredrick? Evet bu Bay Goebbels. Emmanuelle, tanışmanı istediğim biri var. Open Subtitles أجي هي (جيوبلز)، (إمانيويل)، هناك شخص ما أودّ أن تقابليه
    Bayan Anya Christina Emmanuelle Jenkins Harris. Open Subtitles السيدة (آنيا كريستينا إيمانويل (جنكينز هاريس
    - Şöyle oturun. - Emmanuelle, şarap alır mısınız? Open Subtitles يمكنكِ الجلوس هنا، (إيمانويل)، هل تودى بعض النبيذ؟
    Diz çök, yalvar, ne yaparsan yap ama Emmanuelle'i geri getir. Open Subtitles أفعلمايحلولك.. لكنّ أعد (إيمانويل) ثانياً
    Lütfen alınma Emmanuelle, ama anne o elmasa tapıyordum ben. Open Subtitles أنا لا اقصدكِ شخصياً (إيمانويل) لكني أحبّ هذا الماس
    Kendimi tecavüz edilmiş gibi hissediyorum, Emmanuelle. Ama, tuhaf bir şekilde, gururum okşandı. Open Subtitles يا إلهي، أشعر بالإنتهاك الشديد يا (إيمانويل)، لكن، بطريقة غريبة، أشعر الإطراء.
    Ben Emmanuelle, bu da ortağım Denzel Diggs Underwood Morris Chestnut Washington. Open Subtitles إسمي (إيمانويل)، وهذا شريكي (دينزل ديغز أندروود موريس شاستنت واشنطن).
    Emmanuelle beni hala aramadı, ayrıca kabuslarım giderek kötüleşiyor. Open Subtitles مازالت (إيمانويل) لم تعاود الإتصال بي وكوابيسي تزداد سوءاً.
    Laura'yı sevmiyorum, Emmanuelle'i seviyorum. Open Subtitles لا انا لا احب لورا , احب ايمانيول.
    Yarın... Emmanuelle'i getir. Open Subtitles غدا احضر ايمانيول.
    Emmanuelle iyi mi? Open Subtitles هل ايمانيول بخير؟
    Emmanuelle ne isterse onu yapar. Open Subtitles ايمانيول تعمل ما تحب.
    Emmanuelle üzerinde hakkım yok. Open Subtitles ليس له إدعاء على ايمانيول.
    Emmanuelle. Open Subtitles ايمانيول.
    Emmanuelle, sana anlatmaya çalıştıkları şey şu: Open Subtitles ما يحاولان قوله لكِ (إمانيويل) هو أنّ الجنديّ (زولر)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more