Açık açık söylemezdi. 1-2 düzine en çok satan, seni suçbilimci yapmıyor. | Open Subtitles | أربعة وعشرون من الكتب الأكثر مبيعاً لا تجعلك باحثاً في علم الإجرام. |
Hükümet tanıklığı sayesinde en çok satan yazar oldu. | Open Subtitles | شاهد الحكومة تحول إلى كاتب الأكثر مبيعاً |
Aslında, geçen sene en çok satan oyunu ben yarattım. | Open Subtitles | في الحقيقة، اللعبة الأولى الأكثر مبيعاً السنة الماضية إبتكرت من قبلي |
Birisi bana yakında en çok satan koku olacak bu şişeyi verebilir mi? | Open Subtitles | هل تعتقدي أنه من الممكن أن تعطيني هذه الزجاجه ؟ هذا في المستقبل القريب ستكون الرائحه الأكثر رواجاً |
Dünyada en çok satan kitap yazdığınızda, bu tonlarca ve tonlarca paradır. | TED | وعندما تؤلف الكتاب الأفضل مبيعاً في العالم، فهذا أطنان وأطنان من المال. |
Sana daha şimdi, şimdiye kadar yayınlanmış en çok satan bilimsel kitabı vermedim mi? | Open Subtitles | ألم أعطي لكم أفضل مبيعات في الكتب العلميه المنشوره من أي وقت مضى؟ |
Evet, elbette herkes, kitapları en çok satan cinayet romancısı değil | Open Subtitles | أجل ، حسناً ، ليس الجميع كاتبون روائيين لجرائم القتل الأكثر مبيعاً |
Yeni kitabınız üç haftadır en çok satan durumunda. | Open Subtitles | هذا الكتاب الجديد أصبح الأكثر مبيعاً لثلاثة أسابيع متتالية |
Kitabı dört haftadır en çok satan durumunda. | Open Subtitles | كتابها أصبح الأكثر مبيعاً للأسبوع الرابع |
en çok satan yazarlardan biriyim. - Ne kadar ederim acaba? | Open Subtitles | أنا الكاتب صاحب الكتب الأكثر مبيعاً أتساءل كم ستكون قيمتي. |
Ayrıca Novax'ın en çok satan ürünü, sanırım. | Open Subtitles | وأيضاً الأكثر مبيعاً لشركة نوفاكس، أعتقد |
Sen yeteneğini geliştirdin, en çok satan kitaplardan birini yazdın. | Open Subtitles | استطعت تكوين مقر الممارسة الخاص بك، لديك كتاب يُعدّ الأكثر مبيعاً بين يديك. |
Mesela, bugüne kadar en çok satan parfümün hangisi? | Open Subtitles | على سبيل المثال، ما هو عطرك الأكثر مبيعاً حتى الآن؟ |
Sen, en çok satan yazar olacaksın. | Open Subtitles | يجب أن تكونين المؤلفة الأكثر رواجاً |
Ve en çok satan yazar. 18 hafta New York Time listelerindeydim ve kazandığım... | Open Subtitles | وكنت المؤلفة الأكثر رواجاً بقائمة الـ(نيويورك تايمز) لمدة 18 أسبوع |
Bu kitap dünyada son üç yılın en çok satan kitabı olduğunda, kendime ait küçük bir nevi kriz yaşadım. | TED | عندما أصبح الكتاب الأفضل مبيعاً في العالم للأعوام الثلاثة الماضية، لقد واجهتني مآساتي الشخصية الصغيرة. |
Ve yazdığınız kitapta daha ilk cümleniz, "bu senin hakkında değil" ise ve daha sonra, birden tarihteki en çok satan kitap olduysa, şunu idrak etmek zorundasınız, "sanırım bu benim hakkımda değil". | TED | وعندما تكتب كتاباً تكون الجملة الأولى فيه هي، " إنه ليس عنك،" ثم، عندما فجأةً يصبح الكتاب الأفضل مبيعاً في التاريخ، فأنت تتوصل، حسناً، أخمّن أنه ليس عني. |
Kendisi, en çok satan hayalet rehberlerinin yazarı. | Open Subtitles | إنه كاتب لمجموعة كتب أفضل مبيعات المختصة بعالم الأشباح والتي عناوينها |
en çok satan hediyeden. Hayır, hayır, hayır. Hediye harika, gerçekten. | Open Subtitles | تلك الساعة عند البائع الكبير كلا، كلا الهدية عظيمة حقا |
Hücre mühendisliğine başlarken, arterit hastalığı tedavisinde kullanılan maddeleri de içeren, en iyi 10 eczacılık ürünü dışında, 8 ürün üretiyorduk. Bir numara olanı ve en çok satan ilaç, Humira. | TED | و عن طريق هندسة الخلايا لقد قمنا بإنتاج ثمانية من أصل أفضل عشر منتجات صيدلانية من ضمنها الدواء الذي تستخدمه لمعالجة التهاب المفاتصل الذي هو الدواء رقم واحد الأكثر مبيعا, هيوميرا |
Bu hafta en çok satan kurabiyelerimizde iki al bir öde kampanyası var. | Open Subtitles | لدينا عرض اثنان بواحد لهذا الإسبوع على الحلويات الأكثر مبيعًا |