Uyguladığınız ve bir futbol maçını gerçekten kazandıran en basit hücum hangisidir? | Open Subtitles | ماهي أبسط خطة هجوم قمتم بها من قبل وفزتم بها في مباراة؟ |
Dünyanın en basit erkeğiyle evli. Ona göre, dünyadaki en iyi erkek. | Open Subtitles | لقد تزوجت أبسط رجل بالعالم بالنسبة إليها، هو الرجل المثالي، إنه يتلعثم |
Feynman'ın bilimsel tarzı bir sorunun çözümünde her zaman en basit, en temel cevaı aramaktı. | TED | اسلوب فينمان العلمي .. كان قد عبر اكثر عما اقصد كان دوما يبحث عن الحلول البسيطة الأساسية لأي مسألة رياضية تواجهه |
Temel fikir, en basit şeyi yaparak başlaman gerektiği, bol bol su içemeye başlamak gibi. | Open Subtitles | الفكرة الرئيسيّة هي، عليك أن تبدأ بالقيام بأبسط شيئ أبداً و هو زيادة شرب الكثير من الماء |
Bundan kurtulmanın en basit yolu onu geri vermek. | Open Subtitles | إسمعي لورلاي، الطريقة الأسهل للخروج من الوضع هو إعادته |
iş hayatının en basit gerçeklerinden biri ve çoğunlukla ihmal ettimiz bir gerçek var hepimizin insan olduğu | TED | و احد ابسط قواعد الاعمال هو شيء غالبا ما نهمله وهو اننا جميعا بشر |
Bu monospinner, dünyanın mekanik olarak en basit kontrol edilebilir uçan makinesi, birkaç ay önce icat edildi. | TED | إنه الدوّار المنفرد، وهو الآلة الطائرة القابلة للسيطرة الأبسط ميكانيكياً في العالم، التي تم اختراعها فقط قبل أشهر. |
Benim kızlarım bu üç hikâyeyi anaokulu çağındayken, en basit hatlarıyla anlamışlardı. | TED | بناتي فهمت هذه النظريات الثلاث في إطارهن الأساسي عندما كانوا في روضة الأطفال. |
Onları bu kadar çok sevmemin en basit sebebi çok güzel olmaları. | TED | وأبسط سبب يجعلني أحبهم كثيرًا هو لأنها جميلة. |
Sheldon, sana en basit işleri verdim ama birini bile doğru düzgün yapamadın. | Open Subtitles | شيلدون لقد منحتك أبسط الامور لتفعلها و لم تقم بأي منها بشكل صحيح |
Bence bazen en basit nesneler en yaratıcı kullanımlara yön veriyor. | TED | وأعتقدُ أحيانًا أن أبسط الأشياء تستطيعُ تحقيق الاستخدامات الأكثر إبداعًا. |
en basit haliyle, hikâyenin üç aşaması vardır. | TED | تتكون القصة في أبسط صورها من ثلاث أجزاء. |
en basit uygulama şekli parmağımızı kullanmak, fakat parmağımızın bir takım kısıstlamaları var bu yüzden bir uygulayıcı icat ettik | TED | الآن ، أبسط شكل للتطبيق هو استخدام إصبعنا لكن إصبعنا لديه بعض القيود، لذا قمنا بتصميم قضيب |
Yazıcı en basit şekli ya da en karmaşık şekli yaptığıyla ilgilenmez, bu da bildiğimiz şekliyle tasarım ve üretimi tamamen tepetaklak ediyor. | TED | لا تهتم الطابعة إن كانت تصنع أبسط الأشكال أم أعقدها، وهذا يقلب التصميم والتصنيع كما نعرفه رأسا على عقب. |
Bu basit ileriye ve yukarıya olan hareket, biz insanların bildiği en basit ilerleme yönü. | TED | وحركة السير للأمام والنهوض البسيطة تلك، وهذا هو الاتجاه الأساسي للتقدم كما نفهمه نحن البشر. |
Bununla birlikte, en basit bir hapşırık virüsün ev hayvanları, bitkiler ve hatta öğle yemeğinizle temasına sebep olabilir. | TED | إلا أنَّ، هذه العطسة البسيطة تجعل الفيروس يتصل أيضاً مع الحيوانات الأليفة، النباتات، وحتي الغَدَاء الخاص بك. |
Çok fazla yapılacak iş var, ayrıca sabırlı bir şekilde oturup bir sürü planlama yapacağız. Bir de üyelerin ağzından çıkacak en basit sözleri bile yarım saat bekliyoruz. | Open Subtitles | فهناك أعمالٌ كثيرة، و انتظارٌ مملٌّ لينطقوا معاً بأبسط الكلمات. |
O zamandan beri kendime internette bu mevkiyi yarattım, işe yaramaz makinelerin mucidi, çünkü hepimiz biliyoruz ki alanınızda en iyi olmanın en basit yolu küçük bir alan seçmek. | TED | ومنذ ذلك الحين أوجدت لنفسي هذا المتسع الصغير على الإنترنت كمخترعة لأشياء تافهة كما هو معروف فإن الطريق الأسهل لتكون الأفضل في مجالك هو أن اختيار مجال عمل ضيق |
Cehennem, en basit hareketin acı verdiği bir yerdir. | Open Subtitles | الجحيم هو المكان حيث يصبح به ابسط تصرف هو الاكثر آلماَ |
Ve birincil görsel korteks sadece basit geometriyi algılıyor, sadece en basit şekilleri. | TED | والقشرة البصرية الأولية تعرف الهندسة البسيطة فقط الأشكال الأبسط فقط |
Ak Gezenlere karşı bu rahatsız edici takıntının en basit açıklaması da doğruyu söylediğin ve gördüm dediklerini gördüğündür. | Open Subtitles | وأبسط تفسير لهاجسك المزعج بالموتى البيض هو أنك تقول الحقيقة وأنك رأيت ما تقول إنك رأيته |
en basit şeyler için bile sorgulanmak canıma tak etti. | Open Subtitles | تعبت من ان تلقي علي الأسئلة حتى حول الأشياء الأساسية. |
Ve benim fikrimce, en basit açıklama Tanrı'nın var olmadığıdır. | Open Subtitles | وهو رأيي أن التفسير الأكثر بساطة هو لا يوجد إلــه |
"Bir hayaletten kurtulmanın en basit yolu, ondan gitmesini açıkça talep etmektir." | Open Subtitles | أسهل طريقة للتخلص من الروح هو أن تطلب منها ببساطة أن ترحل |