Ancak bildiğimiz gibi yapılacak en doğru şey genellikle en kolayı değildir. | TED | مع ذلك، وكما نعرفُ، الشيء الصحيح الذي نقوم به ليس في الغالب هو الشيء السهل. |
Kesinlikle yapılacak en doğru şey bu olur. | Open Subtitles | هذا هو بالتأكيد الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله. |
Lütfen onun burada kalmasına izin vermenin yapacağın en doğru şey olduğunu anlamaya çalış. | Open Subtitles | فقط حاولي استيعاب الامر بتركه هنا انه الشيء الصائب لفعلة |
Yani bence yapılacak en doğru şey ailesinin niyetimi bildirmek, değil mi? | Open Subtitles | نعم, لذا أشعر هذا هو الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله هل أُعلم والديها بما أنوي, صحيح؟ |
Özellikle de, eğer kalbin sana bunun yapılacak en doğru şey olduğunu söylemiyorsa. | Open Subtitles | خصوصاً إذا ذلك لَيسَ الذي قلبكَ يُخبرُك... الشيءُ الصحيحُ ليَعمَلُ. |
Yapılacak en doğru şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أنه الشيئ الصائب لفعله |
Bilmiyorum. Arzu her zaman yapılacak en doğru şey değildir. | Open Subtitles | لا أعرف , أعنى الحاجة ليست دائما الشئ الصحيح الذى تفعله |
Ağzını açmadan önce, bunun yapılacak en doğru şey olduğundan emin ol. | Open Subtitles | قبل ان تفتح فمك بكلمة واحدة تأكد ان هذا هو العمل الصحيح |
Blair ve ben ayrıldık, ve bunun, yapılacak en doğru şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | بلير وانا انفصلنا واعلم انه الشيء الصحيح الذي فعلته |
Biliyorum, ama bana yapılacak en doğru şey gibi geliyor. | Open Subtitles | إنها خطوة كبيرة يا مايك أعرف, و لكنها تشعرني أن هذا الشيء الصحيح الذي يجب فعله |
Bunun yapılacak en doğru şey olduğundan nasıl emin olabilirim? | Open Subtitles | وكيف يمكنني أن أكون متأكداً إنّه الشيء الصحيح الذي يجب فعله؟ |
Ve zamanla, eve gelmenin yapılacak en doğru şey olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | وفي الوقت المناسب، سترى أن العودة إلى الوطن كانت الشيء الصائب لفعلة |
Burada kalmasını istiyorum, Olivia. Yapılacak en doğru şey bu. | Open Subtitles | أريد أن أسمع يا (أوليفيا) فهذا الشيء الصائب لأعمله |
Rütbe sıralamasına göre başkanı belirlermek yapılacak en doğru şey. | Open Subtitles | نجاح بالموافقة إلى الرتبة هو الشيء الصحيح. |
Burada yapılacak en doğru şey bu. Geri öde çünkü bana borçlusun. Anladın mı? | Open Subtitles | هذا هو الشيء الصحيح الذي ستفعله هل فهمت هذا؟ |
Fakat şu an, yapılacak en doğru şey bu. | Open Subtitles | لكن هذا هو الشيء الصحيح الذي يجب أن أفعله الآن |
Acı daha da kötüleşecek. Yapılması gereken en doğru şey onu vurmak olacak. | Open Subtitles | والألم سوف يزداد الشئ الصحيح هو أن نقتله |
- en doğru şey bu. | Open Subtitles | -إنه العمل الصحيح . |