Dünyanın en güzel kızıyla hafta sonu için birlikteyim ancak sevişmek yerine içime kapanıp muzlu ekmek yapıyorum. | Open Subtitles | لدي اجمل فتاة في العالم خلال عطلة الاسبوع ، وبدلا من ممارسة الجنس اصبحت خجولا وذهبت اعد خبز الموز ؟ |
Tıpkı okulun eğlencesi olmuş birisinin günün birinde partiye okulun en güzel kızıyla gitmesi gibi. | Open Subtitles | وثم يذهب للحفله مع اجمل فتاة في "سانت دونوفان "في اليوم التالي |
Skeetacus'u ülkenin en güzel kızıyla birlikte görürler ve çok kıskanırlar. | Open Subtitles | -يرون سكينكان مع اجمل فتاة بالمكان وتصيبهنّ الغيرة الشديدة |
Okulun en güzel kızıyla yatabilmek için içki arıyordum. | Open Subtitles | كلُ ما أفعله أني أحاول الحصول على الكحول لكي أمارس الجنس مع أجمل فتاة في المدرسة |
Ben sadece okulun en güzel kızıyla yatabilmek için içki arıyordum. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول الحصول على المشروب لكي أُمارس الجنس مع أجمل فتاة في المدرسة |
Kasabanın en güzel kızıyla birlikteyken olacağı budur. | Open Subtitles | هذا ما يحدث تماماً عندما أكون مع أجمل فتاة في البلدة |
"Elfric, Kingsbridge'in en güzel kızıyla evlendin." | Open Subtitles | الفريك" لقد تزوجت اجمل فتاة" "في "كينجزبريدج |
Dünyanın en güzel kızıyla çıktın evet ama ona bir hiçmiş gibi davrandın. | Open Subtitles | هل كانت تعود أجمل فتاة في العالم كله وأنت عاملتها مثل القرف. |
Babam da kasabanın en güzel kızıyla evlenmek istiyordu. | Open Subtitles | أبي أراد ان يتزوج أجمل فتاة في القرية |
Dünyanın en güzel kızıyla birlikteydim. | Open Subtitles | كنت مع أجمل فتاة في العالم |