"en geniş" - Translation from Turkish to Arabic

    • أكبر
        
    • اكبر
        
    Okyanus dünyanın en geniş sıradağlarını, yani okyanus ortası sırtını içeriyor. TED يحتوي المحيط على أكبر سلاسل الجبال في العالم قمة منتصف المحيط.
    Bu evrendeki en geniş veri havuzudur. Bu veri havuzu onları depolayabileceğimiz bilgisayarlar inşa edebilmemizden daha hızlı büyür. TED هذا واحد من أكبر قواعد البيانات على هذا الكوكب وهو ينمو بسرعة أكبر مما يمكننا بناء أجهزة الكمبيوتر لتخزينه.
    Hatta Y kuşağı bu ülkedeki en geniş ve en kapsamlı yetişkin popülasyonu. TED في الحقيقة، يعد جيل الألفية أكبر السكان البالغين وأكثرهم تنوعًا في هذا البلد.
    Kutuplar, doğal ortamların en geniş ve en çetin olanlarıdır. Open Subtitles إنهما يكونان أكبر و أكثر البراري تطلباً للجهد على الأطلاق.
    Ama sanırım şimdiye kadar üretilen en geniş damperli kamyonların toprağı toprağı kazması bunu anlamaya yardımcı olacaktır. TED واعتقد انه من المفيد لتوضيح الفكرة النظر الى شاحنات النقل التي تستخدم هناك انها اكبر شاحنة في العالم
    Paris, Londra, New York dünyanın en geniş şehirleriydi. TED لقد كانت باريس ولندن ونيويورك أكبر المدن
    Elimizdeki en uzun ya da en geniş bitki olan deniz börülcesini görüyorsunuz. TED الآن ترون اوروبي ، و التي تعتبر أكبر أو أطول نبات نعرفه.
    Avrupa seçimlerinde, son Avrupa seçimlerinde, en geniş ve otuz yaşın altındaki genç nüfusuyla en çok gıpta edilen parti olduk. TED وفي الانتخابات الأوروبية، الانتخابات الأوروبية الأخيرة، أصبحنا أكبر حزب و الأكثر شعبية بين فئة الشباب تحت سن الثلاثين.
    Bu, bu yılın Haziran'a kadar Rio'da dünyanın en geniş üçüncü parkı olacak. TED ستكون هذه ثالث أكبر متنزه في ريو في يونيوهذا العام
    Ayni zamanda da bu denkleme göre kamu yolsuzluğuna en geniş örnek. TED كما أنها أكبر مثال على الفساد العام وفقاً لهذه المعادلة.
    Şimdi, en geniş dikdörtgenin alanından, en küçük olanın alanını çıkaralım. TED الآن سنأخذ مساحة أكبر مستطيل، ونطرح منها مساحة أصغر مستطيل.
    Fas'ta memleketim Fes'in övünç kaynaklarından bir tanesi, dünyada en geniş duvarla çevrili, nehir vadisine sokulmuş, medine dedikleri ortaçağ şehri olmasıdır. TED مدينة منشئي فاس بالمغرب تباهي بأحد أكبر المدن القديمة المسوّرة في العالم، والمسماة بالمدينة، وتقع في وادٍ نهري.
    Şu anda, bu kadar sayıda sesin bir araya getirildiği, en geniş koleksiyon. TED وأضحت أكبر مجموعة للأصوات البشرية بإطلاق.
    Vücudunuzdaki en geniş organ karaciğeriniz veya beyniniz değildir. TED إن أكبر أعضاء جسدك ليس هو المخ أو الكبد
    Evrenin en geniş kara delikleri 10 ila 17 kelvin arasında bir sıcaklık yayıyor, ki bu da mutlak sıfıra çok yakın. TED إنّ أكبر الثقوب السوداء في الكون تعطي درجة حرارة حوالي 10 مرفوعة إلى الأس -17 "كلفن" وهي قريبة جدًّا من الصفر المطلق.
    Anlatmamız gereken hikâye mümkün olan en geniş çapta insanın hoşuna gidebilmeli, politik fay hatlarını geçebilmeli. TED القصة التي نحتاج إلى قولها هي القصة التي ستجذب أكبر عدد ممكن من الناس، من خلال الاختلافات السياسية العميقة.
    Bu yıl Mart ayında, "Science" dergisinin kapağında internette yayılan sahte haberleri konu alan en geniş kapsamlı panel araştırmasını yayımladık. TED وقد نشرنا مؤخرًا أكبر دراسة طوليّة عن انتشار الأخبار الخاطئة في الويب على غلاف مجلة ساينس في شهر مارس من هذه السنة.
    Bu şimdiye kadar gördüğüm en geniş polis arabası. Altın fayton gibi, baksanıza. Open Subtitles هذه أكبر سيارة شرطة رأيتها إنها كعربة ذهبية
    Bir milyon tondan ağır, dünyanın en geniş tankeri. Open Subtitles أكثر من مليون طن انها أكبر ناقلة فى العالم
    Rusya’dan sonra dünyanın en geniş ikinci ormanlarına sahibiz. TED نمتلك ثاني اكبر غابة في العالم, بعد روسيا.
    Bu elimizdeki en geniş orman parçası. Gerçekten çok büyük ve geniş bir alan. TED التي تضم اكبر قطعة من الغابة لدينا. انها ضخمة, منطقة كبيرة جداّ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more