Ve hepimiz, üniversiteye gitmenin normal bir hayata sahip olmak için en iyi şansın olacağını düşündük. | Open Subtitles | و كلنا اتفقنا أن ذهابكِ إلى الكلية ستكون أفضل فرصة لكِ للحصول على حياة طبيعية |
en iyi şansın, aşağılara inmek. | Open Subtitles | أفضل فرصة لديك هو أن تبقى منخفضاً |
Chris, başarılı olmak için en iyi şansın kültürlü ve dünyevi olmak. | Open Subtitles | كريس)، أفضل فرصة لك للنجاح) هي ان تكون مثقفا وغريبا مثل كلبنا |
en iyi şansın bu. | Open Subtitles | هذه هي أفضل فرصة |
Sahip olduğumuz en iyi şansın bu olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنه يظن بأنها أفضل فرصة لدينا |
Bu senin en iyi şansın. | Open Subtitles | لكنها أفضل فرصة لدينا |
en iyi şansın bu. | Open Subtitles | هذه أفضل فرصة لك |
Çünkü şu an Dr. Swann, hayatta kalmak için en iyi şansın benim. | Open Subtitles | (لأنه الآن، دكتورة، (سوان أنا أفضل فرصة لديكِ للبقاء على قيد الحياة |
en iyi şansın. | Open Subtitles | هذه أفضل فرصة لك |
Çünkü şu anda dünyadaki en iyi şansın benim. | Open Subtitles | لأنني أفضل فرصة لنجاتك الآن |
Freddie. Bu, oğlunu kurtarman için en iyi şansın. | Open Subtitles | فريدي) هذه أفضل فرصة لك) لإنقاذ إبنك |
Ancak en iyi şansın benim. | Open Subtitles | -ربّما، لكنّي أفضل فرصة أمامك |