İşlemediğim bir suç üstüme kalana kadar en iyi ajan bendim. | Open Subtitles | كنت أفضل عميل حصلوا عليه من قبل حتى لفّقوا لي تهمة جريمة لم أرتكبها |
Birimdeki en iyi ajan olduğunu düşünüyormuş. Ben de ona katıldım. | Open Subtitles | إنّه يعتقد أنّك أفضل عميل في القسم، وأتفق معه. |
Yani, elimizdeki en iyi ajan olma konusuna odaklan ve ben de olabileceğim en iyi Direktör olma konusuna. | Open Subtitles | ركز على أن تكون أفضل عميل لدينا و أنا سأركز على أن أكون مديراً أفضل |
Nainsanlarla baş etmek için elimdeki en iyi ajan sensin. | Open Subtitles | أنا أفضل عميل لدي بإمكانه التعامل مع اللابشريين |
Olabiliyorsan Los Angeles bürosundaki en iyi ajan ol. | Open Subtitles | كوني أفضل عميلة فيديرالية في مكتب "لوس أنجلوس" |
Bu departmandaki en iyi ajan sizsiniz, efendim. | Open Subtitles | أنتَ أفضل عميل في المكتب يا سيدي |
Şef Dooley'in sizi hayatında gördüğü en iyi ajan olduğunu düşünmesine odaklanmalısınız. | Open Subtitles | على كل شيء يجب عليك القيام به (لتظهر للمدير (دولي أنك أفضل عميل رآه على الإطلاق |
Elinizdeki en iyi ajan ve onu kovuyor musunuz? | Open Subtitles | -إنّه أفضل عميل لديك وتطرده؟ |
İyi, annesi de hayatımda çalıştığım en iyi ajan. | Open Subtitles | جيّد، ووالدته هي أفضل عميلة عملت معها. |