en iyilerinden biri olduğunu söylüyorlar. Gerçekten çok hoş biri. | Open Subtitles | يقولون أنه من أفضل الأطباء ولكنه حقاً شخص لطيف |
Tamam bunlar benim en iyilerinden olmasa da ilk öğrencilerimden dördü. | Open Subtitles | أنتم يا أصحاب كبرتم قليلاً حسناً هؤلاء أربعة لي من أفضل طلابي لكن من أوائل طلابي |
Bölüm'ün en iyilerinden birisi tarafından korunuyordu nişanlımı öldüren bir suikastçi. | Open Subtitles | "لقد كان محروساً بواسطة أحد خيرة عملاء "الشعبة"" "قاتل، قتل خطيبي" |
Eskiden New York'un en iyilerinden biriydi. | Open Subtitles | ثيودور غرايمز كان سابقاً من خيرة رجال نيويورك |
Bilim-adamları geldiğinde Dünyanın en iyilerinden olacak. | Open Subtitles | إنه واحد من الأفضل في العالم فيما يتعلق بالعلم |
Evet, ama en iyilerinden bazılarıyla hala irtibattasın değil mi? | Open Subtitles | نعم ، و لكن أنت لا تزال على اتصال مع البعض من أفضلهم ، أليس كذلك؟ |
Jia-Chien eğer şef olmak isteseydin, en iyilerinden birisi olurdun. | Open Subtitles | إن أردتِ أن تكون طاهية، لكنتِ واحدة من أعظم الطاهيات |
O örnek Konsey Yargıçları'nın en iyilerinden toplanarak yapılmıştı. | Open Subtitles | تلك النماذج خلقت من افضل عينات مجلس القضاة |
Dan buradaki danışmanların en iyilerinden biridir. | Open Subtitles | دان يحدث ليكون واحدا من أفضل المستشارين لدينا أي وقت مضى. |
en iyilerinden bazıları özellikle araya mesafe koyarlar. | Open Subtitles | بعض من أفضل الجرّاحين يتعمدون الانفصال عن المرضى |
Trey Hannigan, Lilly'nin Prozac satıcısı. en iyilerinden. Tam bir şeytan. | Open Subtitles | تيري هانجن , من أفضل عشرة بائعين شركة ليلي للأدوية إنه الشيطان |
Jeffersonian'daki kreş ülkenin en iyilerinden biri. | Open Subtitles | الجيفرسونيون لديهم واحد من أفضل مراكز الأطفال في البلاد. |
Fear, Amerika'nın eğer en iyisi değilse bile, en iyilerinden biri. | Open Subtitles | الخوف واحدة من أفضل في أمريكا، إن لم يكن أفضل. |
New York'un en iyilerinden olmak nasıl bir duygu? | Open Subtitles | اذن،كيف تشعر وانت من خيرة رجال نيويورك |
- New York'un en iyilerinden biri, değil mi Ricky? | Open Subtitles | هذه إحدى خيرة شرطة (نيويورك)، صحيح يا (ريكي)؟ |
Sevgili Billy, baban bu işin en iyilerinden biriydi. | Open Subtitles | (عزيزي (بيلي والدك كان من خيرة الرجال |
Oğlunuz akademinin en iyilerinden. Müthiş bir subay adayı. | Open Subtitles | كان ابنك واحداً من الأفضل في الأكاديمية إنه طالب مجند ممتاز |
Sınıfın en iyilerinden Arama Grubu'na katılmalarını istedik. | Open Subtitles | طلبنا من الأفضل في الصف الانضمام إلى قوة البحث |
NYU'da dahi yazarlık hocalarım oldu. O, en iyilerinden. | Open Subtitles | لقد درست على يد عدد من العباقرة في الكتابة وهي من أفضلهم |
Bu muhtemelen benim en iyi tiradlarımdan biriydi, birkaç tane iyi tiradım vardır, ama bu muhtemelen en iyilerinden biriydi. Ve bu insanların içine işlemiştim; BMW'nin parasını nasıl alabilirlerdi, nasıl üç ay boyunca tatil yapıp hiçbir şey üretmezlerdi, hiçbir şey? | TED | لقد كانت إحدى أفضل خطبي, لدي بعض الجيد منها, و لكن كانت هذه أحدى أفضلهم. و توجهت نحو أولئك الأشخاص: كيف يمكنهم أن يأخذوا أموال بي أم دبليو, كيف يمكنهم أن يمضوا إجازة لمدة ثلاث أشهر, و ينتجوا لا شيء, لا شيء؟ |
- Evet, en iyilerinden biri. | Open Subtitles | -نعم واحد من أعظم كتبك |
New York romanlarının en iyilerinden biri olacak... | Open Subtitles | (ستكون واحدة من أعظم روايات (نيويورك |
MI-6'in en iyilerinden. - Sakın ona bulaşmayın. | Open Subtitles | من افضل افراد المخابرات البريطانية لا تعبث معها |
Öyle ise, basketbol koçlarının en iyilerinden birisi çocuklarımı ücretsiz olarak çalıştırmak isterse ve... aklıma gelmişken söyleyeyim, bunlar bir tek galibiyet almadan sezonu kapatacak olan çocuklar ise... hayır demeyeceğim. | Open Subtitles | اذاً ، لدينا واحد من افضل مدربى كره السله ليدرب اولادى بدون مقابل هؤلاء الاولاد على سبيل المصادفه لم يحققوا اى فوز خلال هذا الموسم انا لن اقول لا |