Bir insan kılı gözün görebileceği en küçük şey kadardır. | TED | شعرة الإنسان تعتبر أصغر شيء يمكن أن تراه العين المجردة. |
Gönderilen en büyük uydudan yapılan en küçük uydular bırakılıyor. | TED | إنها نوعا ما أصغر الأقمار يطلقها أكبر الأقمار على الإطلاق |
Şu andaki haline getirin. en küçük detayları bile düzeltin... | Open Subtitles | ستخبرانى بحدوث أى شيء و سنأخذ فى الحسبان أصغر الإحتمالات |
Silikonlar, kasaplığının en küçük kısmıymış. | Open Subtitles | يَزْرعُ الصدرُ كَانتْ أقلّ مِنْ مجزرتِه. |
Eğer bu ağı tümüyle çözebilirsen en küçük atom altı parçacıkların hareketlerine indirgeyebilirsen.. | Open Subtitles | فلو استطعت ان تفهم تلك الشبكه بكاملها حتى حركة اصغر الجسيمات دون الذريه |
En büyük göğüsleri, en küçük göğüsleri ve en büyük popoyu seçtik. | Open Subtitles | لقد شاهدنا أكبر صدر، أصغر واحد وأكبر خلفية بقي الشيء المكسو بالشّعر |
en küçük şeyi bulma yolculuğu, bizi başka bir evrene götürebilir. | Open Subtitles | رحلة البحث عن أصغر الأشياء ربما تأخذنا جميعاً إلى كون آخر |
Güneş sistemimizdeki en küçük gezegen olması da bu benzerlikle örtüşür. | Open Subtitles | هذا يتوافق جيدا مع عطارد أصغر الكواكب العادية في نظامنا الشمسي |
Boşver, görebileceğin en küçük çantayı alayım da gidelim artık. | Open Subtitles | لا تبالي ، دعني أحضر أصغر حقيبة معروفة بالنسبة للرجال |
en küçük uçak bile 6000 ve 10000 metre arasında uçmalı. | Open Subtitles | حتى أصغر الطائرات يجب أن يطير بين 6000 و 10000 قدم. |
Damar, kalp ve beyindeki en küçük kasılmaları bile izlenebiliyor. | Open Subtitles | إنه يُراقب أصغر التقلصات التي قد تحدث بالأوردة والقلب والشرايين |
Daha sonrasında, Cumartesi günü, bir hafta düşündükten sonra, yeni bir fikirle çıkageldim; dünyanın en küçük 3D mikroyazıcısını yapma fikri. | TED | ويوم السبت، بعد أسبوع من التفكير، خطرت لي الفكرة لبناء أصغر طابعة ثلاثية الأبعاد في العالم على الإطلاق. |
Bu büyük ihtimalle geçtiğimiz yıl arkadaşların yazdığı 21 uygulamanın en küçük olanı. | TED | إنه على الأرجح أصغر 21 تطبيقا برمجها هذا الزميل في السنة الماضية. |
Sizi denizin derinliklerinde bir gezintiye çıkarmak ve en küçük ev sahipleri olan mikropların gözünden baktırmak istiyorum. | TED | أود أن آخذكم في رحلة إلى البحر، للنظر لها من منظور أصغر ساكنيها: الميكروبات. |
en küçük yaşamdan buradaki herkese kadar hiçbirinde bu küçük mikro makinalar olmadan yaşam mümkün olmayacaktır. | TED | لا حياة، من أصغر أنواع الحياة لأي شخص هنا، ستكون ممكنة بدون هذه الماكينات المتناهية في الصغر. |
Bununla birlikte, kurtulmak için göstereceği en küçük bir çaba devasa ağın dört bir yanından çok sayıda örümceği davet etmeye yarar. | Open Subtitles | رغم ذلك فإن أقلّ محاولة لتحرير نفسه لا يعمل إلاّ على جذب العديد منهم من جميع أنحاء الشبكة العملاقة. |
Peder Adamsky. Peder, bu ikisi en küçük çocuklarımız. | Open Subtitles | هذا هو الاب ادمسكي هذين اصغر اطفال الاسرة |
Kara Ejder Nehri, Çin'deki en küçük etnik gruplardan birinin evidir. | Open Subtitles | إنّ نهر التنين الأسود موطن احد المجموعات العرقية الأصغر في الصين. |
Dünyanın en küçük devinin önündeki kuyruk çok da uzamadan gidelim. | Open Subtitles | اريد أن اذهب هناك قبل ان تمتلئ الخطوط بأصغر عمالقة العالم |
Kitap raflarındaki en küçük ve ince kitap. | TED | وكان إلى حد بعيد أنحف وأصغر كتاب على رف الكتب. |
en küçük atomaltı parçacığı kadar ufak olabilir veya Güneş'in kütlesinin 100 katı büyüklüğünde olabilir. | TED | قد يكون جزيء المادة المظلمة صغيرًا كأصغر الجزيئات دون الذرية، أو قد يكون بكبر مئة كتلة للشمس. |
Kedi pençesi sarmaşığı filizlerini en küçük yarıklara bile takarak kendini yukarı doğru taşır. | Open Subtitles | تثبت نبتة مخلب القط الزّاحف أطرافها اللولبية في أضيق الشّقوق وتجرّ نفسها عاليا |
Küçük bir nokta buldum. Bu en küçük parça olmalı. | Open Subtitles | لدي نقطة صغيرة هنا إذن لابد وأن هذه هي الأصغر |
en küçük çocuğa ve en yaşlı adama... zaman ayıran bu adamı, kendi hayatında sizlerin hayatı için... yer arayan bu adamı, çevresindekiler tarafından... saygı duyulan, onurlandırılan ve sevilen bu adamı uğurlayalım. | Open Subtitles | من وجد وقتاً لأصغر طفل و أكبر عجوز من وجد وقتاً في حياته لكي يُوجد مساحة في حياتكم رجل تم احترامه و تشريفه و حبه |
en küçük kızım mükemmel bir beş yaş tepkisi verdi. | TED | أما ابنتي الصغرى ذات الخمس أعوام آنذاك، فقد فعلت أمرًا رائعًا حقًا |
Çocuğumun, en küçük çocuğumun evlendiğine inanabiliyor musun? | Open Subtitles | هل تصدق ان ولدي ولدي الاصغر سوف يتزوج |