Buradaki insanlar En kısa zamanda kumaş yumuşatıcıyı icat etmeli. | Open Subtitles | على الناس هنا اختراع منعم الأقمشة في أقرب وقت ممكن |
Onu En kısa zamanda görmek istediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبره أنني أريد أن أراه في أقرب وقت ممكن |
Neden biz kredi alma konusunu konuşup, En kısa zamanda ödeyeceğiz lafıyla bitirmiyoruz. | Open Subtitles | لِما لا نبدأ بالحديث عن قرضك، متبوع بطريقة دفعنا لكِ بأسرع وقت ممكن |
Bana ondan bir yer verin. En kısa zamanda ayrılmak istiyorum. | Open Subtitles | احجز لى مكانا فى هذه, اريد ان اسافر بأسرع ما يمكن |
Onu helikopterle götüreceğim, En kısa zamanda size geri gönderirim. | Open Subtitles | أنا سآخذه في الهيلكوبتر سأرسلها من أجلك بأقرب وقت ممكن |
Bu nedenlerden dolayı, mümkün olan En kısa zamanda bu yerden gitmek istedim. | Open Subtitles | لهذه الأسباب كلها، كنت أرغب في الخروج إلى الميدان في أسرع وقت ممكن. |
Güvenliğe haber ver benimle En kısa zamanda acil serviste buluşsunlar. | Open Subtitles | أريدكِ أن تستدعي الأمن ودعيهم يقابلونني في غرفة الإسعاف بأسرع مايمكن. |
Biliyorsun, en önemlisi, En kısa zamanda alfa önderi oluşturmaktır. | Open Subtitles | تعلمون، فإن مفتاح هو إقامة الزعيم ألفا في أقرب وقت ممكن. |
Peki, tamam ama En kısa zamanda eve gelmelisin. | Open Subtitles | حسنا، ودفع غرامة، ولكن بحاجة لكم العودة الى الوطن في أقرب وقت ممكن. |
Lütfen mesaj bırakın. En kısa zamanda sizi aramaya çalışırım. | Open Subtitles | أترك رسالة رجاءً و سأعاود الأتصال بك في أقرب وقت ممكن |
Lordun emri, mümkün olan En kısa zamanda çocuğu ele geçirmekti. | Open Subtitles | لقد كانت أوامر الرئيس هي أن نحضر الصبي بأسرع وقت ممكن |
Tatlım, annenin başı belada olsaydı En kısa zamanda haber verirlerdi. | Open Subtitles | عزيزتي ، لو كانت أمك في مأزق لأخبرونا بأسرع وقت ممكن |
En iyisi onu En kısa zamanda pansiyona götürmeniz. | Open Subtitles | ولكن من الافضل اخذه الى المأوى بأسرع وقت ممكن |
Elindeki her şeye ihtiyacım var. Kayıtlara ve adreslere, En kısa zamanda. | Open Subtitles | أريد كل ما لديك عنه، سجل المراقبة وأماكن تواجده بأسرع ما يمكن |
Ülkemiz, Japon ordusunun sırlarını En kısa zamanda öğrenmek istiyor.. | Open Subtitles | بلادنا تُريدُ معْرِفة أسرارِ الجيش الياباني بأسرع ما يمكن. |
Lütfen, Tanrım, En kısa zamanda bileğimi burkayım. | Open Subtitles | أرجوك يا إلهي دعني ألوي كاحلي بأقرب وقت ممكن |
Güzel, ancak bunun En kısa zamanda tamamlanmasını istiyoruz. | Open Subtitles | حسنا، و لكن نريد هذا أن ينتهي بأقرب وقت ممكن |
Ve Aubrey de Grey ile Godspeed 'e şans diliyorum, ve onlar gibi diğer insanlara, En kısa zamanda bu konuda bir şeyler yapmaya çalışmak için | TED | وأتمنّى التوفيق لأوبري دي غراي والأشخاص أمثاله في محاولة فعل شيء حيال هذ الأمر في أسرع وقت |
Ciklet analizi sonuçlarını... En kısa zamanda bilmek istediğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | معزرة لقد قلت انك تريد ان تعرف بأسرع مايمكن |
Ama madem öyle, notları En kısa zamanda yazarım. | Open Subtitles | ولكن إذا كانت كذلك سأكتب الرسالة بأسرع ما يمكنني |
Seni En kısa zamanda arayacağını söyledi. | Open Subtitles | نعم لقد قال لي أنه سيتصل عليك في أقرب فرصة |
Sadece En kısa zamanda beni aramasını söyleyin,Bunu yaparmısınız? | Open Subtitles | فقط أخبره أن يتصل بي فى أقرب وقت ممكن هل ستفعل ذلك؟ |
- 'En kısa zamanda gönderirim.' | Open Subtitles | انتظر هناك وسارسل احدا باسرع ما يمكن |
Şimdi en önemli şey, sizi En kısa zamanda Londra'ya ulaştırmak. | Open Subtitles | و الآن فان أكثر الأمور أهمية هو أن نوصلك الى لندن بأسرع وقتٍ ممكن |
Sadece dönmek için En kısa zamanda iyileşmenin yolunu düşünüyorum. | Open Subtitles | كل ما أفكر فيه هو التعافي للرجوع بأقصى سرعة ممكنة |
Elinden geldiğince sorulara cevap vermeye çalış. Seni En kısa zamanda buradan çıkarmak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | لذا فحاول الإجابة على أسئلتى بأحسن ما تستطيع وسنتخذ اللازم فى أقرب فرصة ممكنة |
Bu meselenin En kısa zamanda kapanmasını istiyorum. | Open Subtitles | أودّ أن انهي هذه المسألة في أسرع وقتٍ مُمكن. |
En kısa zamanda. Lütfen, En kısa zamanda olsun. | Open Subtitles | أجل، في أقرب وقتٍ ممكن رجاءًا، في أقرب وقتٍ ممكن |