"en karanlık" - Translation from Turkish to Arabic

    • أحلك
        
    • أظلم
        
    • المظلمة
        
    • الأكثر سواداً
        
    • الأكثر ظلمة
        
    • وأحلك
        
    • الأحلك في
        
    Ne zaman oğlumdan bir mektup alsam, hayal edebileceğiniz en karanlık yerde görülen bir ışık demeti gibi geliyordu. TED ومنذ مدة كنت أود الحصول على رسالة من ابني، كانت مثل شعاع من الضوء في أحلك مكان يمكن تخيله.
    Gözlerinin içine baktım ve en karanlık saatlerinin hikâyelerini derinden dinledim. TED نظرت في عينيها واستمعت بعمق إلى ما تروي عن أحلك ساعاتها.
    Şafaktan önceki en karanlık anlarda bir kadın yatağına döner. Open Subtitles في أحلك اللحظات قبل بزوغ الفجر عادت إمرأة إلى فِراشها
    Akbabalar, tarantulalar var ve gece çökünce, etraf kararınca dünyanın en karanlık gökyüzünden biri ortaya çıkar. TED هناك نسور الكوندور والترانتولا، وفي الليل عندما يكون الضوء خافتا يتم الكشف عن أظلم السماوات على وجه الأرض.
    Arşiv, beyaz şovmenlerin, 98 Batı ve Orta Afrikalılar şeklinde vahşi bir siyahi kökeni temsil ettiğini söylüyor, en karanlık Afrika adı verilen yeniden yaratılmış bir köyde yaşıyor ve savaş dansları canlandırıyorlar. TED يقول الأرشيف أن الاستعراضيين البيض قدموا عرضًا عن أصل السود الوحشي في شكل 98 ينتمون لغرب وجمهورية أفريقيا الوسطى، حيث يعيشون ويؤدون رقصات الحرب في قرية أعيد إعمارها تُسمّى أظلم رقعة في أفريقيا.
    en karanlık hayallerini bir kardan adama anlattın ve bak ne hale geldi! Open Subtitles لقد صَببت أحلامك المظلمة إلى رجل ثلجي وانظر، انظر إلى ماذا قد اصبح
    Cehennemdeki en karanlık yerler kriz anlarında harekete geçmeyi kabul etmeyenlere ayrılmıştır. Open Subtitles الأماكن المظلمة في الجحيم قد حجزتلهولاء.. الذين رفضوا التصرف في وقت الأزمات
    Dünyanın en karanlık köşesinde duruyoruz, ...ve kendi türümüzden korkuyoruz. Open Subtitles في أحلك ركن من هذه الأرض، ونحن نخاف من نوعنا.
    Bu yüzden asla ışığınız için savaşmayı bırakmayın, çünkü en karanlık zamanlarda bile, biz sizleri görüyoruz. TED لذلك لا تتوقفوا أبدًا عن القتال للوقوف في النور؛ لأنه حتى في أحلك الأوقات، نحن نراكم.
    6:00 Kriz Bu, kahramanın en karanlık saati. TED 06:00: مرحلة الأزمة في هذه المرحلة يواجه البطل أحلك الأوقات.
    Yabancılar en karanlık anlarında hayatta kalmak, daha az yalnız hissetmek ve onlara güçlü olduklarını hatırlatmak için yabancılara yardım ediyor. TED عبارة عن غرباء يساعدون غرباء في أحلك لحظاتهم ليبقوا أحياء وتقليل الشعور بالوحدة، وتذكيرهم بمدى قوتهم.
    en karanlık günlerde, göğsümüzü gere gere, başımız dimdik durabiliyoruz. Open Subtitles في أحلك الأوقات كنا نستطيع الوقوف بكل فخر و صدورنا مرفوعة
    en karanlık saatlerimizin arifesinde kaydediyorum bu mesajı. Open Subtitles التى تقع فى أعماق مجرة بيجاسوس أنا أسجل هذه الكلمات فى أحلك لحظاتنا
    Köleliğin en karanlık günlerinde bile insanlar bizim bugünlerde ordunun kölesi olduğumuzdan daha fazla köle olmamışlardır. Open Subtitles في أظلم أيام العبوديّة لم يكن الرجال فى حالة عبوديّة أكثر مما كنا عليه ، في هذه الأيام من العسكرية
    Ve beynimin en karanlık, en korkunç noktasına çekiliyorum ve boğulacak gibi oluyorum. Open Subtitles و يتم جذبي لأسفل و أسفل إلى أظلم و أحقر مكان في مخي و أشعر بالاختناق
    Uzayın en karanlık derinliklerinden kimsenin tahmin edemeyeceği bir bela geldi. Open Subtitles من أظلم أعماق الفضاء الخارجي أتي شرّ لم يتوقعهُ أحد
    Kripton arşivlerinin sorumlusu olarak... gezegenimizle ilgili en karanlık hikayeyi sana anlatmak bana düşer. Open Subtitles كحافظ أرشيفات كوكب كريبتون يجب على أن أقول لك الأحداث المظلمة فى تاريخ كوكبنا
    Sokaklar daha güvenli yaşlı insanlar en karanlık ara sokaklardan rahatça geçebiliyorlar ve güçsüz ve ineklerin bilgisayar programlama yetenekleri takdir ediliyor. Open Subtitles والعجائز يختالون باطمئنان في ..الأزقة المظلمة والضعفاء والعاجزون محترمون ..لقدراتهم على برمجة حواسيبهم
    en karanlık sırlarımızı gizlediğimizi söylemiştin ya? Open Subtitles أتذكر عندما قلت أن الناس يخفون أسرارهم المظلمة ؟
    Sanırım herkesin sözünü ettiği en karanlık gece, bu. Open Subtitles أظنها الليلة الأكثر سواداً التي يتحدث عنها الجميع.
    Hayatının en karanlık kısmıydı. Open Subtitles الجزء الأكثر ظلمة في حياته
    Kendinden, en karanlık arzularından korktuğunu söylemen daha doğru olmaz mıydı? Open Subtitles ألن يكون قولك أدقّ إن قلتِ أنّك تخافين نفسك وأحلك رغباتك؟
    Hayır. Hayır, o sen değilsin. O senin en karanlık kısımların. Open Subtitles كلّا، إنّه ليس أنتَ، إنّه الشقّ الأحلك في سجيّتكَ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more