"en müthiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • أعظم
        
    • اروع
        
    Ödeviniz, yaşayan en müthiş Amerikalı üzerine bir konuşma hazırlamaktı. Open Subtitles واجبكم كان عليكم ان تحضروا مقال عن أعظم امريكي حي
    Senin beyzbolda dünyanın en müthiş oyun kurucusu olacağını söyledi. Open Subtitles لقد قال إنّك كنت أعظم لاعب بيسبول في العالم كله.
    Şu anda artık bizimle olmayan, en müthiş özgürlük savaşçımız, Güney Afrikanın Nelson Mendelasına ait bir alıntı ile bitirmek istiyorum TED أريد أن أنهي بمقولة قالها أحد أعظم محاربي الحرية الذي توفيّ، و هو نيلسون مانديلا من جنوب أفريقيا.
    Oh, bu hayatımda başıma gelen en müthiş şey. Open Subtitles هذا أعظم شيء حدث لي في حياتي على الإطلاق
    Evet, bak, bunun senin başına gelen en müthiş şey olduğunu biliyorum ama bunun hiç bir iyi sonucu olamayacağını anlamalasının. Open Subtitles حسناً ، اسمع ، اعلم ان هذا هو اروع شئ هذا لم يحدث مطلقاً لك لكن ابقي في رأسك انه لا شئ جيد سيأتي من هذا
    Çünkü zengin olacak ve ben de buralardaki en müthiş kadın olacağım. Open Subtitles ولأنه غني ولأنه ينبغي أن أكون أعظم إمراءه في الحي
    Genetik, yeryüzündeki en müthiş güç. Open Subtitles فالقدرة الوراثية هى أعظم قوة راّها الكوكب حتى الاّن
    Biraz önce dünyanın en müthiş demokrasisini kurduk seni ayak takımı avam! Yıkıl karşımdan! Open Subtitles للتو خلقنا أعظم سياسة لدولة أيها النكِرة ،أخرج
    Yapılmış en müthiş spor müsabakalarından biri de böylelikle sona erdi. Open Subtitles .. وهكذا تنتهي وقائع واحد من أعظم الأشخاص الذين لعبوا هذه الرياضة على الإطلاق
    Dünyanın en müthiş atları olacak yine. Open Subtitles لو كسب هذا السباق , سيصبح حصانه أعظم حصان فى العالم
    Çünkü bu hayatımın en müthiş deneyimlerinden biri. Open Subtitles لأن هذه أحد أعظم الخبرات الرائعة في حياتي
    Abartmak istemiyorum ama sanırım televizyon tarihinin en müthiş 60 saniyesi oldu. Open Subtitles لا أريد أن أبالغ في التفاخر لكنني أعتقد انها قد تكون أعظم 60 ثانية في تاريخ التلفزيون.
    Roma'nın gördüğü en müthiş müsabakalar olacak. Open Subtitles ستكون أعظم مباريات شهدتها روما على الاطلاق
    - Üzerinde en müthiş, ölü başkanlarımızın resimleri var. Open Subtitles - مع الصور من أعظم الرؤساء لدينا ميت عليها.
    Sabah ilk iş olarak, o cılız kıçını kaldırıp nakit desteler halinde bir milyon dolarla birlikte buraya geleceksin ben de sana bugüne dek bir insan tarafından yapılmış en müthiş kılıcı vereceğim. Open Subtitles أن تأتي بمؤخرتك الصغيرة تلك إلى هنا كأول شئ فى الصباح الباكر مع مليون دولار كسيولة نقدية وأنا سأعطيك أعظم سيف على الإطلاق صنع بأيد بشرية
    Yaşayan en müthiş Amerikalı üzerine konuşman, lütfen. Open Subtitles خطابك عن أعظم أمريكي حي أمريكا؟
    Bu hayatımın en müthiş günü olmalı. Open Subtitles يجب أن تكون هذه أعظم ليلة في حياتي
    Şimdiye kadar var olmuş en müthiş En ilginç, en önemli kişi olacaktır Open Subtitles ويكون أعظم وأهم شخص .لم يسبق له مثيل
    Bence, Sihirli Flüt, Mozart'ın en müthiş operası. Evet, muhteşem. Open Subtitles أعتقد أن (الناي السحري) أعظم أوبرا لـ(موتسارت).
    Başka birinin ellerini üzerine koyması dünyanın en müthiş hislerinden biri. Open Subtitles ان يكون هناك شخص يضع يديه على جسدك انه أحد اروع المشاعر على وجه الارض
    Dünyadaki en müthiş ve en tehlikeli spor. Open Subtitles انها اخطر و اروع رياضة في العالم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more