"en nihayetinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • في نهاية المطاف
        
    • في النهاية
        
    • في نهاية اليوم
        
    • بعد كل شيء
        
    • وفي النهاية
        
    • ففي النهاية
        
    • في نهاية الأمر
        
    • وفي نهاية المطاف
        
    Bu sürecin arkasındaki faktörler çeşitli ve karmaşık, ancak yaşlanma, en nihayetinde hücre ölümü ve bozulması ile oluşur. TED إن العوامل المحرّكة وراء هذه العملية متنوعة ومعقدة، ولكن الشيخوخة هي في نهاية المطاف ناجمة عن موت الخلايا وخللها.
    Çünkü en nihayetinde, yaptığımız çoğu şey burada, kutunun içinde, sınırlı kaynaklarla oluyor. TED لأنه في نهاية المطاف ، معظم ما نقوم به يحدث هنا ، داخل الصندوق ، مع محدودية الموارد.
    Yine de en nihayetinde hukukun benim için daha heyecan verici olduğunu biliyordum. Open Subtitles تعادل القوى أنا أعلم في النهاية أن القانون سيكون أكثر إثارة بالنسبة لـي
    en nihayetinde, belki bulunmak istemiyordur gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldım. Open Subtitles في النهاية قبلت حقيقة انها لم ترد أن يجدها أحد.
    Öyle düşünmüyorum, çünkü en nihayetinde bu problemin teknolojiyle alakalı olduğunu düşünmüyorum. TED لا أعتقد ذلك، لأنني لا أعتقدُ في نهاية اليوم أنها مشكلة تقنية.
    en nihayetinde, eğer sadece biyolojik bir mekanizma isek, belki de yaşamın bir anlamı yoktur. Open Subtitles بعد كل شيء, إذا كنا مجرد آلات بيولوجية لربما أنه لا يوجد معنى للحياة ؟
    en nihayetinde adam en iyi projesini muazzam bir fiyasko olarak görmüş Open Subtitles وفي النهاية رَأى مشروعه الصغير مثالاً للفشل الذريع
    Ne yaparsak yapalım, en nihayetinde her şeyin boka saracağından. Open Subtitles مهما فعلنا ففي النهاية ينتهي سيئاً
    Fakat güven, en nihayetinde, ayırt edicidir çünkü başka insanlar tarafından verilir. TED لكن الثّقة في نهاية الأمر مميّزة لأنّها تُكتسب من الآخرين.
    en nihayetinde bu imrenilecek bileşimleri üretiyorlar. Open Subtitles وفي نهاية المطاف تنتج، حسنًا هذه الإتحادات الرائعة.
    en nihayetinde, bu tuhaflığı araştırmamız gereken bir kuantum seviyesi var. TED هناك مستوى كمي في نهاية المطاف حيث يتوجب علينا أن نتعمق في هذه الغرابة.
    Böylece hücrelerarası iletişim yavaşlar ve en nihayetinde vücudun işlevsel gücünü zayıflatır. TED كما أن االإتصال بين الخلايا يصبح بطيئًا كذلك، وهو ما يضعف في نهاية المطاف قدرة الجسم الوظيفية.
    Ve en nihayetinde bu biraz iniş çıkışlardan sonra size göstereceğim sandalyeyi tasarlama şeklim oldu. TED ذلك كان المنهج, في نهاية المطاف بعد بعض النجاحات والاخفاقات, انتهيت الى تصميم المقعد الذي ساعرضه عليكم.
    en nihayetinde, otoburlar, sükunetlerini kaybettiler, ve hareket etmeye başladılar. Open Subtitles في نهاية المطاف , تفقد آكلات العشب توترها ويبدءون في التحرك
    Sanırım teknoloji en nihayetinde özgürleşmemize yardım edecek. TED وأظن أنها في النهاية ستمنحنا أدواتًا لجعلنا مستقلين.
    Çünkü en nihayetinde, onlar, bu dünyada nasıl işlev göreceklerini değil de dünyanın tam olarak neye benzediğini o haliyle öğreniyorlar. TED لأنهم في النهاية يتعلمون تقريبا بالتعرف على العالم, وليس بتعلم كيفية العمل داخله.
    Ne yaptığımı bilmediğim için affet beni." en nihayetinde, arkadaşlarımın önünde kontrolümü kaybettim ve herkes beni daha fazla ilaç almaya ikna etti. TED سامحني لأني لا اعرف ما يجب علي فعله.' في النهاية إنهرت أمام الأصدقاء و اقنعني الجميع بتناول المزيد من الأدوية
    en nihayetinde bir önemi bile olmayabilir. Open Subtitles ربما في نهاية اليوم لن أكون مهماً هذه أخبار جيدة
    Bak, en nihayetinde süpürgeden atlamak umrumda değil. Open Subtitles اسمعي، في نهاية اليوم أنا لا اهتم بصدق إذا ما قفزنا المكنسة أو لا
    Amcanın seni siktiği için çok üzgünüm ama en nihayetinde hepimiz çok zor şeyler yaşıyoruz. Open Subtitles انا حقا اسفة جدا ان عمك قد عاشرك لكن في نهاية اليوم تعرفين كلنا مررنا بالكثير
    en nihayetinde, eğer Dünya hareketli ise onu hareket ettiren Tanrı olabilir mi? Open Subtitles بعد كل شيء, إذا كانت الارض تتحرك هل يمكن أن يكون الرب من يُحرّكها؟
    En liyakatli yabancılar yanıltıcı ve en nihayetinde hain olabilir. Open Subtitles مهما عظمت قيمة الغرباء, لا يمكنهم أن يكونوا في نهاية المطاف أكثر من مخادعين, ومضللين, وفي النهاية خونة.
    Şimdi, en nihayetinde, doğrulanmış tek bir ölüm olayı var, o da bizzat Bay Carter'ın kendisi. Open Subtitles الآن، في نهاية الأمر لم يكن هناك سوى حالة وفاة واحدة و كان ذلك، السيد كارتر نفسه
    Bu da, en nihayetinde kendi değerlerini artırıyor. TED وفي نهاية المطاف يضيف ذلك لقيمهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more