Hayır, bilakis, sizin bir gece elbisesi içerisinde en seçkin bir yerde ışıldayışınızı görmek isterim. | Open Subtitles | لا, بالعكس سوء أدفع الكثير لأراك في فستان فاخر متلألة في أرقى صحبة |
Roma'daki en seçkin ev. | Open Subtitles | إنه أرقى منزل في روما |
Ne bu? İnternetin en seçkin arama motoru. | Open Subtitles | إنه أرقى محرك بحث في الإنترنت |
Koskoca şehirde herkes Manga 3'ün en seçkin itfaiye birliklerinden biri olduğunu bilir. | Open Subtitles | لا أحد سيظن أن أعضاء الفرقة 3 هم نخبة وحدة مكافحة الحرائق في المدينة كلها |
Bu sayede ülkenin en seçkin kadın üniversitelerinden birine kabul edilmesini sağladı ve lisans diplomasını 36 yaşında alarak kendi çocuğuna da harika bir örnek oldu. | TED | وذلك هو الطريق الذي سمح لها بأن تُقبل في واحدة من أكثر الكليات نخبة للنساء في الدولة، وحصل على شهادة البكالوريوس في عامها ال36 واضعة مثالًا مذهل لولدها اليافع. |
Sen Point Place Lisesi'nin en seçkin Viking'isin. Hepsini alabilirsin! | Open Subtitles | جيد، حسن، أنت أكثر جذابة للفايكينع في الثانوية |
Point Place Lisesi'nin en seçkin Viking'i ile çıkacak? | Open Subtitles | سوف تخرج مع أكثر جذابة في الفايكنيغ في المدرسة؟ |
Siz de en seçkin mezunlarımızdan birisisiniz. | Open Subtitles | أظنّ بأنّك واحد من أبرز الخريجين لدينا. أجل. |
Varlık üzerine en az basılan, en seçkin baskılar bunlar. | Open Subtitles | انها الكتب النادرة المنتقاة فى الوجود |
Burada New York'un en seçkin davetli topluluğu her nasılsa biraraya gelmişti. | Open Subtitles | إلى حجرة الرسم حيث... كان يجتمع فيها أرقى شخصيات (نيويورك). |
-Yüz küsur yıl önce New York'un en nüfuzlu ve en seçkin kişileri tarafından kurulduğu söyleniyordu. | Open Subtitles | " يعتقد بأنهم يشكلون " " اقوى تشكيلة نخبة " " بطاركة نيويورك قبل 100 سنة " |
Yine aynı sistem, çocuğunun daha iyi bir okula gidebilmesi için bir akrabasının adresini kullanan ebeveyne suçlu muamelesi yapıyor. Ama rüşvet vererek en seçkin ve en güzel üniversitelere girenlere yetkililer kim bilir ne kadar uzun süredir göz yumuyorlar. | TED | سيجرم نفس النظام أولياء الأمور الذين سيستخدمون عنوان قريب لهم لإرسال أطفالهم لمدرسة أفضل، لكن لمن يعرف كيف غضت السلطات بصرها لفترة طويلة عن هؤلاء الذين يمكنهم شق طريقهم بالرشوة إلى حرم الكليات الأكثر نخبة وجمالًا. |
Evet, en seçkin Viking. | Open Subtitles | أوه، حسن، أكثر جذابة في الفايكنيغ |
"en seçkin" şeyi bana bir şey öğretti. | Open Subtitles | أمر " أكثر جذابة" علمني شيء ما حقا أ... |
Bir süre önce Dunshire'ın en seçkin iki ailesi arasında bir kan davası başlamış. | Open Subtitles | مُنذ أمدٍ بعيد ، نشب نزاع بين أثنين من أبرز عائلات "دانشير". |
Varlık üzerine en az basılan, en seçkin baskılar bunlar. | Open Subtitles | انها الكتب النادرة المنتقاة فى الوجود |