"en sert" - Translation from Turkish to Arabic

    • أقسى
        
    • صلابةً
        
    • الأكثر صلابة
        
    "en sert taşlar bile buna uzun süre dayanamıyor." Open Subtitles أقسى أنواع الصخور هناك لا تتحمل تلك الحراره طويلاً
    Ülkedeki en katı, en sert ve korkusuz dadıydı. Open Subtitles هذه أقسى و أصرم و أكثر المربيات ترهيباً في كل المنطقة.
    Cidden, dünyadaki en sert denizlerden biri. Open Subtitles جدياً، إنه واحد من أقسى البحار في العالم
    en sert olanını bulursun, onda derin bir yarık açarsın ve geri kalanları da o yarığın içine düşer. Open Subtitles تبحث عن أقسى واحد وتكسر ذلك الشخص وينصاع بقيتكم جميعا
    - İçlerinden yalnızca birkaçı olsa da en sert olan granit. Open Subtitles ضريح "الغرانيت" هو الأشد صلابةً بالرغم أن هناك عدد قليل منه
    Riggins, sözde bölgedeki en sert adamlardan birisin. Open Subtitles ريغنز يفترص أن تكون الأكثر صلابة في المنطقة
    en sert iklimlerde bile yetişebilir. En çok ihtiyacımız olan yerlerde. Open Subtitles يمكن أن ينمو في أقسى البيئات المناخية، حيث نحن في أشدّ الحاجة له
    Hayat denen şeyin güzelliği en sert iklim koşullarında bile ortaya çıkabilir. Open Subtitles جمال الحياة يمكن أن يظهر حتى من أقسى الظروف
    Aniden, federal mahkemedeki en sert hakim olmuş ama beyaz yaka suçları hariç. Open Subtitles أصبح فجأة أقسى قاضي شنق في المناصب الفيدرالية ولكن ليس في القضايا المتعلقة بالإداريين
    Bu gözüm taze limondan çok iyi anlar ve daima en ekşi posanın, en sert kabuklardan çıktığını düşünmüşümdür. Open Subtitles أنا خبير بمعرفة الناضج منها، وطالما ظننت أن أكثر لب نكهة يتواجد في أقسى القشور.
    Tanıdığım en sert paleontolojistsin. Open Subtitles انت أقسى عالم دراسات قديمة انا أعرفه.
    Lanetlilerin en sert yollardan çektiği acıyı görecek. Open Subtitles لرؤيتها تعانى من أقسى طرق الملعونين.
    Bu adamlar ordunun verebileceği en sert eğitimlerden geçti. Open Subtitles تلقّى هؤلاء الرجال أقسى تدريب عسكريّ.
    Ellerindeki en sert Federal Şerif'i kiraladım. Open Subtitles استأجرت نائب مارشال، أقسى واحد لديهم.
    Bu sana dünyanın en sert maddesi gibi gözüküyor mu? Open Subtitles هل تبدو تلك أقسى مادة بالعالم إليك؟
    O bizi en sert biçimde eleştirebilecek kişi. Open Subtitles أعني, حتى الآن هي أقسى ناقد لدينا
    Sonra da vücudun en sert eleştirmeni: Bağırsaklar. Open Subtitles ثمّ أقسى ناقد في الجسم؛ القولون
    Dünyanın en sert ağacı. Open Subtitles أقسى خشب في العالم
    Tanıdığım en sert şerefsizdi. Open Subtitles أقسى رجل عرفتُه
    En sıcak, en sert, Open Subtitles الأكثرُ إثارةً، صلابةً
    0 yumuşak, 100 en sert için. Open Subtitles رقم صفر يشير للنعومة، والرقم مئة يشير للمستوى الأكثر صلابة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more