"en ucuz" - Translation from Turkish to Arabic

    • أرخص
        
    • الأرخص
        
    Mısır çabucak tüm dünyadaki en ucuz hayvan yemlerinden biri hâline geldi. TED الذرة سرعان ما أصبحت واحدة من أرخص الأعلاف الحيوانية في كل العالم.
    Buna "gariban cenazesi" diyorlar çünkü sabah 9:00'daki en ucuz sıra. Open Subtitles إنهم يدعون هذه بجنازة الفقراء لأنها تكون أرخص في التاسعة صباحاً.
    ve Kuzey, Güney'deki Afrika kökenli Amerikalılar anlamına gelen, çoğu zor iş için bile para ödenmeyen, topraklardaki en ucuz iş gücünü bulmaya karar verdi. TED وعليه قرر الشمال البحث عن أرخص عمالة في البلد وهم الأمريكيون من أصل أفريقي المتواجدون في الجنوب، والكثير منهم لم يتقاضوا أجرًا مقابل عملهم الشاق.
    Bütün fakirler gibi en dipten, yani dünyanın en ucuz makinesiyle başladım. Open Subtitles على غرار الفقراء كلّهم بدأت من الحضيض مع العارضة الأرخص في العالم
    Bununla beraber Nobel ödülüne layık olan, en ucuz olanın en ekonomik olduğu teorisi, fakir insanlara zorla içirilmeye çalışılan sarhoş eden bir kokteyl. TED إلى جانب مبدأ آخر يستحق جائزة نوبل يقول: أن الأرخص هو الأكثر توفيراً. هذا هو الشراب المر الذي يجبر الفقراء على شربه
    Aynı zamanda sentez dediğimiz şeyi yapabilmemiz için bulunabilen en ucuz ham madde. TED ولكنها أيضًا أرخص المواد الخام المتاحة للقيام بشيء ما نسميه توليف.
    Herkes en ucuz apandisit ameliyatını veya en ucuz kanser tedavisini istemez. TED لا يرغب الجميع بأرخص عملية استئصال للزائدة الدودية أو أرخص علاج لمرض السرطان.
    Taksit taksit. Kaza sigortası yapılabilecek en ucuz sigortadır bay Dietrichson. Open Subtitles الدولار هو الدولار,التأمين ضد الحوادث هو أرخص تأمين يمكنك شراءه
    İyi bir Samiriyeli olacağım. en ucuz silahın hangisi? Open Subtitles أنا سأكون صديق جيد لك . ماذا أرخص سلاح عندك ؟
    Tarlabaşı'nın en ucuz oteli. Kız Naci bize kıyak da yapar. Open Subtitles أرخص فندق في طرلباش المخنث، ناجي، سيسدي لنا معروفاً
    Buradaki en ucuz araba 75.000 dolar değerinde. Open Subtitles أرخص سيارة لدينا ثمنها خمسة وسبعون ألف دولار
    Yatak, Banyo ve Ötesi'nden en ucuz çarşafları almamı söylemek için 15 kez aradı da! Open Subtitles اتصلت بي 15 مرة لتؤكد عليَّ أن أحضر أرخص الملاءات
    en ucuz, sitede en uzakta kalan ve girmesi en kolay daireler. Open Subtitles أرخص الإيجارِ، مرور القدمِ الأعلى أسهل للإقتِحام.
    Fakir çocuklar sıkılınca dünyanın en ucuz oyununu oynarlar: Open Subtitles عندما يشعر الأطفال المشاغبون بالملل يلعبون واحدة من أرخص الألعاب التي تمّ اختراعها
    Selam, en ucuz bileti istiyorum. Open Subtitles أريد أرخص تذكرة لديك إلى أين وجهتك, سيدي؟
    Tümleşik Su Yönetimi yaklaşımının en ucuz seçenek olduğu harika bir örnek görüyoruz. TED هذا هو مثال عظيم حيثُ نهج الإدارة المتكاملة للمياه. كان الأرخص.
    DNA fanatiği değiliz, ama DNA bunu yapmak için en ucuz, en kolay anlaşılır ve en kolay programlanabilir şey. TED نحن مهوسو حمض نووي والحمض النووي هو الأرخص, والأسهل في الفهم و الأسهل للاستخدام لبرمجة المواد لفعل هذا
    Aşı, çocukların hayatını kurtarmanın en ucuz yolu. TED التطعيم، إنه الطريقة الأرخص للحفاظ على حياة طفل.
    Aşağıdan başlamıştım. en ucuz modeldi! Open Subtitles على غرار الفقراء كلّهم بدأت من الحضيض مع العارضة الأرخص في العالم
    Zengin insanlar her zaman en ucuz şekeri verir. Open Subtitles هذا ليس صحيحاً من تقاليد الناس الأغنياء ان يسلموا الحلوى الأرخص
    Çünkü biz asla en ucuz seçenek olmayacağız, yani en iyisi olmak zorundayız. Open Subtitles - .. لأننا لن نكون أبدا الخيار الأرخص لذلك يجب أن نكون الأفضل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more