Belki en yakın arkadaşıyla seks bile yapabilirsin. | Open Subtitles | و ربما تمارسين الجنس مع صديقه المفضل |
Sadece oğlum ve en yakın arkadaşıyla takılıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقابل ولدي و صديقه المفضل |
Petra ile evli. Ne yazık ki Petra onu, onun en yakın arkadaşıyla aldatıyor. | Open Subtitles | ولسوء الحظ, (بيترا) تخونه مع صديقه المفضل |
Bir kadın en yakın arkadaşıyla vakit geçirmekten böyle korkmamalı. | Open Subtitles | لا يجي على المرأة أن تخاف من إمضاء وقتها مع صديقتها المقربة |
Onun en yakın arkadaşıyla yattım, sakat olanla. Pearl. | Open Subtitles | أنا ضاجعت صديقتها المقربة (بيرل) العرجاء |
Lise aşkı adamın en yakın arkadaşıyla evlenmiş. | Open Subtitles | حبيبة أيام الثانوية متزوجة من أعز أصدقائه |
en yakın arkadaşıyla yattım, bizi yakaladı fiziksel olarak beni Manhattan'daki dairemizden uzaklaştırdı ve ormana taşındı. | Open Subtitles | خنته مع أعز أصدقائه وقبض علينا دفعني جسديا خارج شقتنا في منهاتن وانتقل الى الغابة |
Evet, sonuçta artık burada olduğuna göre belki onunla yiyişebilirsin ve de en yakın arkadaşıyla sonra o da kalbini kırdığın için ölür! | Open Subtitles | نعم بما انه هنا يمكنك الخروج معه ومن ثم ربما يمكنك ان تخرجي مع افضل اصدقائه وعندها ربما هو يمكن ان يموت من قلبه المكسور |
Onun en yakın arkadaşıyla yattım Kyle'ın. | Open Subtitles | لقد ضاجعت افضل اصدقائه... "كايل" |
- en yakın arkadaşıyla birlikte oldu. - Kimle? | Open Subtitles | عاشر صديقتها المقربة |
Üstelik şimdi onun en yakın arkadaşıyla nişanlı sayılırım. | Open Subtitles | و أنا الآن مخطوبة إلى أعز أصدقائه. |
Sonra da en yakın arkadaşıyla yattı. Adam mı deli yoksa kadın mı? | Open Subtitles | ثم ضاجعت أعز أصدقائه هو المجنون أم هي؟ |