"endüstrisi ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • صناعة
        
    Bugüne kadarki roket endüstrisi ve gelişmelere bakmamız ve en iyi fikirleri seçerek onlardan fayda sağlamamız gerekti. TED حقاً؟ عملنا على إمعان النظر في صناعة الصواريخ وفي تطوراتها الحديثة واختيار أفضل الأفكار من بينها، والاستفادة منها
    Dünya Bankası borçları için bu kuşatılmış ülkenin ödediği bedel devlet petrol endüstrisi ve havayolu, demiryolu, elektrik ve telefon şirketlerinin özelleştirilmesiydi. Open Subtitles لقروض البنك الدولي كان لخصخصة صناعة النفط المملوكة للدولة وشركاتها من الطيران والمترو والهاتف.
    On yıllardır süt ürünü endüstrisi ve ABD hükümeti sütün kemiklerimiz için gerekli olduğunu söylüyor. Open Subtitles و المغذيّات الأُخرى التي يحتاجها أطفالنا. لِعُقود، كانت شركات صناعة الألبان و الحكومة الأمريكيّة
    Bir de işin ecza yanı ve statükoyu korumazsa mahvolacak, çok güçlü bir eczacılık endüstrisi ve lobisi olduğu gerçeği var. Open Subtitles التي تتسبّب بها منتجاتهم. مِن ثم هناك الجانب الدوائي بكامله والحقيقة أنه هناك صناعة دوائية شديدة القوة تمارس الضغط
    İşletme Yüksek Lisans'ımı Harvard'da tamamladım. Tüm bunları müzik endüstrisi ve iş dünyasındaki cinsiyet eşitliği ile ilgili kayda değer bir fark yaratmak için yaptım. TED وأنهيت الماجستير في هارفارد وكل ذلك بنية التمكن من إحداث تغيير في صناعة الموسيقى وتحريك الإبرة فيما يتعلق بالمساواة بين الجنسين من الناحية التجارية
    Yol boyunca seninle olan destekçilerin ve yatırımcıların taksi endüstrisi ve benzerine bir anlamda güçlü, sağlam ilgi duymanın tek yolunun, ateşli, durmak bilmeyen bir rakibe sahip olmak olduğuna inanıyor ki sen bunu kesinlikle ispatladın. TED مؤيديك والمستثمرين ، الذين كانوا معك طوال الطريق ، يعتقدون أن الفرصة الوحيدة التي تمكننا من أن نأخذ بقوة ، ومصلحة راسخة من صناعة سيارات الاجرة وهكذا دواليك، هو أن يكون لديك شخص شرس ، منافس لا هوادة فيه ، الذي أثبت بالتأكيد أنك هو.
    (Gülüşmeler) Her ne kadar o mahalle neredeyse yok edilse de prensin beklenmedik yerlerde ortaya çıkıp müzik endüstrisi ve toplumun artık değerli olmadığını varsaydığı bölgelerde bedava konser bileti vermesi düşüncesiydi vardı. TED (ضحك) وعلى الرغم من أنه تم مسح هذه البقعة بالكامل، فقد كانت الفكرة بأن برنس قد يظهر فجأةً في مكانٍ غير متوقع ويقيم حفلاتٍ مجانية في مناطق تعد فيها صناعة الموسيقى بلا قيمة باعتبار المجتمع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more