"ender bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • نادرة
        
    • من النادر أن
        
    • نوعاً نادر من
        
    Hiç kuşkum yok. ama kılıçta çok ender bir yeteneğe sahipsin. Open Subtitles ليس عندي شك فى ذلك لديك موهبة نادرة فى المبارزة بالسيف
    Bu öyle ender bir ameliyat ki benden önce sadece iki kişi hayatta kalabildi. TED وهذه جراحة نادرة جدا لقد عاش اثنين فحسب ممن خاضوها
    Lifleri analiz ettik. Kanarya Adası çamı denilen ender bir ağaçtan, sadece Oregon'da yetişiyor. Open Subtitles أما الخشب فهو من شجرة صنوبر نادرة لا تنمو إلا فى ولاية أوريجون
    Sevip, öldürmek istemediğin bir kardeşe sahip olmak ender bir şey. Open Subtitles وأنه من النادر أن يكون لها أخ ان تحب ولا يريدون قتلي.
    Oldukça ender bir büyü hakkında garip bir şeye rastladım. Open Subtitles وقرأتُ شيئاً غريباً عن نوعاً نادر من السّـحر.
    Elbette edebiliriz ama o zaman ender bir fırsatı kaçırırız. Open Subtitles يمكننا بالتأكيد، لكنّنا سنفوّت حينها فرصة نادرة.
    Kral ve ülken için büyük bir iş yüklenmek için çok ender bir fırsat geldi ayağında. Open Subtitles هذه فرصة نادرة لكِ لتوجهِ ضربة قوية لأجل الملك والبلد
    Bu küçük seferde ender bir tür yakalamak üzereyim. Open Subtitles أوشكتُ على أن أعثر على قطع نادرة في هذه البعثة
    288 tane ama pahalıya patlar size. ender bir ürün. Open Subtitles ، مائتين ، ولكنها ستكلفك . إنها مادة نادرة
    ender bir eşya için yapmayacakları yok. Open Subtitles إنهم قادرون على القيام بأيّ شيء مقابل أداة نادرة
    Bizim, hadi tehlikeli yaşam senemiz diyelim bir sona yaklaşırken, ender bir hassasiyet anında ilişkimiz hakkındaki hislerimi ifade etmek istiyorum. Open Subtitles بينما سنواتنا من العيش الخطير توشك على نهايتها وفي لحظة نادرة من الضعف أود التعبير عن مشاعري لك إزاء علاقتنا
    Bizim, hadi tehlikeli yaşam senemiz diyelim bir sona yaklaşırken, ender bir hassasiyet anında ilişkimiz hakkındaki hislerimi ifade etmek istiyorum. Open Subtitles بينما سنواتنا من العيش الخطير توشك على نهايتها وفي لحظة نادرة من الضعف أود التعبير عن مشاعري لك إزاء علاقتنا
    ender bir durumla karşı karşıyayız. Open Subtitles نحن نعيش لحظة نادرة هنا بجعل الملفات المضغوطة غير قابلة للضياع
    Doğru ama Dr. Sugar bana onun sebebinin çok ender bir enfeksiyon olduğunu ve bu alanda kendini iyice geliştirdiğini söyledi. Open Subtitles هذا صحيح, لكن الطبيب شوغار أكد لي بأن هذا حصل نتيجة لعدوى نادرة جداً والآن هو قد جعمل تقنياته مثالية
    Kral ve ülken için büyük bir iş yüklenmek için çok ender bir fırsat geldi ayağında. Open Subtitles هذه فرصة نادرة لكِ لتوجهِ ضربة قوية لأجل الملك والبلد
    ender bir kan grubum var, önemle istediler. Open Subtitles نعم فهم يحتاجونه لأنه من عينة نادرة جدا
    - Hak eden mi? Çok ender bir kan grubum vardır. Buna ne dersin? Open Subtitles لدىّ فصيلة دم نادرة جداً ماذا عن ذلك؟
    Sevip, öldürmek istemediğin bir kardeşe sahip olmak ender bir şey. Open Subtitles وأنه من النادر أن يكون لها أخ ان تحب ولا يريدون قتلي.
    Dedikleri kadar olan bir adama rast gelmek çok ender bir şeydir. Open Subtitles --إنه من النادر أن الرجل الذي يعيش ليرتقي بسمعته.
    Dedikleri kadar olan bir adama rast gelmek çok ender bir şeydir. Open Subtitles --إنه من النادر أن الرجل الذي يعيش ليرتقي بسمعته.
    Oldukça ender bir büyü hakkında garip bir şeye rastladım. Open Subtitles وقرأتُ شيئاً غريباً عن نوعاً نادر من السّـحر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more