"endişe duyuyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنا قلقة
        
    • أنا قلق بشأن
        
    • أشعر بقلق
        
    Bugün ise güvenlik olgusundan, içinde yaşadığımız güvenlik dünyasından, güvenliğin sahip olduğu hakim güçten endişe duyuyorum. TED أنا قلقة جداً اليوم على هذه الفكرة، هذا العالم الذي يسوده نوع من القوة الأمنية
    Seni zar zor bildiğiniz bir adam için çok hızlı düşüyor endişe duyuyorum. Open Subtitles أنا قلقة فقط من كونك تقعين بسرعة بحب رجل بالكاد تعرفينه
    Homie, çocuklarımızın bu kadar hızlı büyümesinden endişe duyuyorum. Open Subtitles هومي، أنا قلقة على أولادنا، إنهم ينمون بسرعة
    Ben daha ziyade döktüğü dişimden endişe duyuyorum tamam mı? Open Subtitles أنا قلق بشأن السن الذي اقتلعه من رأسي حسناً
    - Bu projeyi finanse etmekten endişe duyuyorum. Open Subtitles - أنا قلق بشأن الحفاظ على هذا المشروع الممول.
    Baş Müfettiş Dreyfus'un akli dengesinden gerçekten endişe duyuyorum. Open Subtitles أنا حقا أشعر بقلق حول التعقل من رئيس المفتشين دريفوس.
    Hiç arkadaşı yokmuş gibi görünmesinden endişe duyuyorum. Open Subtitles لذا ، أنا قلقة لأنها ليس لديها أصدقاء كثيرون
    Dikkat sorunu olmasından endişe duyuyorum. Open Subtitles أنا قلقة أنه قد يكون لديه مشكلة في الإنتباه مشكلة في الإنتباه؟
    - Evet. Aslında daha çok onun beni özlemesinden endişe duyuyorum. Open Subtitles أنا قلقة أكثر بخصوص كونها ستفتقدني
    Sadece seçimlerinden endişe duyuyorum. Open Subtitles -أنا لا أحكم على أحد أنا قلقة فحسب على اختياراتك
    Meslektaşın Kerry'nin insanlar ve Ziyaretçiler arasındaki birlik ruhuna bir tehdit olacağı konusunda etkisini artırdığından endişe duyuyorum. Open Subtitles أنا قلقة أنّ التأثيرَ المتزايد لزميلتكَ (كيري) سيهدّد روحَ الوحدةِ بين البشر و الزائرين.
    Bu çocukla olmandan endişe duyuyorum. Open Subtitles أنا قلقة لبقائك مع هذا الشاب.
    Endişeliyim; Mars'ı ve diğer gezegenleri kolonileştirme heyecanının beraberinde uzun ve karanlık bir gölge taşımasından endişe duyuyorum: kimilerinin çıkarım ve inanışı; Mars, bildiğimiz gerçekten yaşanabilir tek gezegenin, yani Dünya'nın kendi kendine olan yıkımından bizi kurtarmak üzere orada olacaktır. TED أنا قلقة -- قلقة من أنّ هذا الحماس حول استعمار المريخ والكواكب الأخرى يحمل في طياته طيف قاتم طويل: الافتراض الضمني والاعتقاد من قبل البعض بأن المريخ سيكون هناك لينقذنا من إلحاق التدمير الذاتي للكوكب الوحيد الصالح للسكن حقًا" وهو "الأرض" التي نعرفها.
    Konuşmalarından endişe duyuyorum. Open Subtitles أنا قلق بشأن حديثهم معاً.
    Anlayacağınız üzere, akli dengesi ile ilgili olarak büyük bir endişe duyuyorum. Open Subtitles كما ترى , أشعر بقلق حول حالتها العقلية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more