| Benim için ve amcam için biraz daha az endişelenmelisin. | Open Subtitles | عليك القلق قليلاً بشأني والكثير بشأن عمي الشريف ديفيس؟ |
| Bence oğlunu utandırmamak konusundan daha çok endişelenmelisin. | Open Subtitles | اعتقد أنه يجب عليك القلق اكثر حيال احراج ابنك |
| Ve seninleyken, animasyon penislerden de endişelenmelisin. | Open Subtitles | و أيضاً يجب عليك القلق بـ شأن القضيب الكرتوني |
| Bir otostopçu için endişelenmelisin. | Open Subtitles | ما يجب عليك أن تقلق منة هو a hitchhiker. |
| Belki bu gururun,kibrin konusunda... ve senin biraz yerlerde sürünmen konusunda... ve senin balonunu düğümlemen konusunda biraz endişelenmelisin. | Open Subtitles | ربما يجب أن تقلق أقل حول كبريائك وأكثر حول الزواحف المخيفة سيشقون طريقهم من خلال عقدة البالون |
| Kendi seçimlerin ve yaptıkların hakkında endişelenmelisin. | Open Subtitles | عليك القلق بشأن خياراتك و أفعالك |
| Bak, şu anda sadece kendin için endişelenmelisin. | Open Subtitles | عليك القلق بشأن نفسك فقط الآن. |
| Yarın hakkında endişelenmelisin. | Open Subtitles | عليك القلق بما سيأتي عدا |
| E herhalde endişelenmelisin. | Open Subtitles | يجب عليك القلق بالتأكيد. |
| Bence kendin hakkında endişelenmelisin. | Open Subtitles | أظن أن عليك القلق بشأن نفسك. |
| Annemin yemekleri için daha çok endişelenmelisin! | Open Subtitles | عليك أن تقلق بشكل أكبر عن على طبخ أمي ... |
| Jack, kendin için endişelenmelisin. | Open Subtitles | جالك، عليك أن تقلق بخصوص نفسك |
| Evet, Laird, endişelenmelisin. | Open Subtitles | نعم يا (لايرد) عليك أن تقلق |
| Aslına bakarsan stratejinizden çok, şunun için endişelenmelisin. | Open Subtitles | على الرغم من أنك قد ترغب في تقلق أقل عن استراتيجية وأكثر من ذلك. |