Onun için endişelenmememi istedi ve iyi bir yerde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ولقد قال لي بأنه لا داعي لأن أقلق بأمره، وأنه في أكثر الأماكن أماناً |
Bayan Donata, benim için büyük planlarının olduğunu ve endişelenmememi söyledi. | Open Subtitles | السيدة دوناتا قالت لي أنها لديها خطط كبيرة من اجلي وأن لا أقلق |
Konuşabilseydin senin için endişelenmememi söylerdin, değil mi? | Open Subtitles | لو كان بوسعك الكلام لأخبرتني بألاّ أقلق بشأنك، صحيح؟ |
Herkes endişelenmememi söyledi. Hükümetin umursamadığını söylediler. | Open Subtitles | الجميع قالوا لي ألا اقلق الحكومة لم تهتم |
Yolda yürürken senin hayalini gördüm bana endişelenmememi ve iyi bir anne olduğumu söyledin. | Open Subtitles | لقد اتاتني رؤيا وانا امشي وانت اخبرتني بان لا اقلق وانني كنت اماً جيدة |
sakın bana başımı çevirdiğimde devrildiğin için endişelenmememi söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني أن لا أقلق بينما وفي المرة الوحيدة التي ابتعد فيها عنك, تنهار. |
Çok korkmuştum ama bana endişelenmememi söylediler. | Open Subtitles | كنت خائف جدا , لكنهما أخبراني بأن لا أقلق |
endişelenmememi söylediğini biliyorum ama sürekli bir şeyler bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أعلم أنك قلتي أن لا أقلق لكنها تتجسس في جميع الارجاء |
endişelenmememi çünkü ölmeyeceğini söyledin! | Open Subtitles | أخبرتنى أن لا أقلق لأنك لن تحاول قتل نفسك للآن |
Babamın babası bunu her savaşta takmış ve bunu takarsan fazla endişelenmememi sağlar. | Open Subtitles | أباء أبينا ارتدوه خلال كل الحروب و إن علمت أنك ترتديه فذلك سيساعدني على ألا أقلق كثيرًا. |
ve şimdi kraliçenin en iyi izcisi Norda... peşlerine düştü... ve sen bana endişelenmememi söylüyorsun. | Open Subtitles | والآن نوردا مقتفية الإمبراطورة الأفضل في مطاردة... وأنت تخبرني ألا أقلق نفسي؟ |
Bana endişelenmememi ve bir şeyler düşüneceğini söyledi. | Open Subtitles | قال لي ألا أقلق وأنه سيفكر في حل ما. |
Elimden tuttun, ve bana endişelenmememi söyledin. | Open Subtitles | أمسكتي بيدي وطلبتي مني ألا أقلق |
Keşke insanlar bana endişelenmememi söylemese. | Open Subtitles | أتمنى أن يكف الناس عن إخباري بألا أقلق |
Yani sürekli endişelenmememi söylüyorsun ama nereden biliyorsun? | Open Subtitles | تستمر في القول أن لا أقلق لكن ما أدراك؟ |
Endişeliydim ama Lorin bana endişelenmememi söyledi. | Open Subtitles | ..... لقد كُنت قلق ولكن لورين أخبرني بأن لا أقلق |
endişelenmememi ve o şeyi bulur bulmaz iyi olacağımızı söyledi. | Open Subtitles | قال بألا أقلق جميعنا سنصبح أفضل ... بمجرد أن |
Bak sen söyledin. Senin için endişelenmememi, seni rahatlatmaya çalışmamamı söyledin. | Open Subtitles | ...انت الشخص الذى قال الا اقلق بشأنك او اواسيك |
Getman o konuda endişelenmememi söyledi. | Open Subtitles | "قيتمان" اخبرني الا اقلق على ذالك |