"endişelenmenize" - Translation from Turkish to Arabic

    • للقلق
        
    • القلق
        
    • تقلقوا
        
    • تقلقا
        
    • أن أقلق
        
    Telefon da bir üretim aracıysa, o zaman satın alma gücüyle ilgili olarak endişelenmenize gerek yok. TED فإذا كان الهاتف يمثّل أداة إنتاج , فليس لدينا ما يدعو للقلق الى حد بعيد على القوة الشرائية.
    endişelenmenize gerek yok. Ofise gidip paraları alacağım. Open Subtitles ولكن لا داعى للقلق سأذهب إلى المكتب وأحضر النقود بنفسى
    Bu yıl Noel hakkında endişelenmenize gerek yok. Open Subtitles لست بحاجه للقلق علي عيد الميلاد هذا العام
    Beyin öldüğüne göre diğerleri için endişelenmenize gerek olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles بما انه تم الانتهاء من الأساسيات لا أعتقد بأنه عليك القلق من البقية
    Alt tarafı bilincini kaybetmiş, endişelenmenize gerek yok. Open Subtitles إنّها فاقدة الوعي فحسب، لذا لا يتعيّن عليكم القلق.
    Çok net göremiyorsanız da endişelenmenize gerek yok. TED لكن لا تقلقوا إن لم تستطيعوا رؤيتها جيدا.
    Bu yıl Noel hakkında endişelenmenize gerek yok. Open Subtitles لست بحاجه للقلق علي عيد الميلاد هذا العام
    - Beş yaşında bir oğlum var. - Daha endişelenmenize gerek yok. Open Subtitles ـ ولد بالخامسة من العمر ـ لاتحتاج للقلق بشانه الان
    Ben burada gayet iyiyim. Benim için endişelenmenize gerek yok ama kontrol için teşekkürler. Open Subtitles لا داعي للقلق على ولكن شكراً على السؤال.
    endişelenmenize gerek yok. Ben bir kaç şeye bakıp döneceğim. Open Subtitles سأعود حالما أهتم ببعض الأمور فلا داع للقلق
    endişelenmenize gerek yok, Bayan Bloom. Söz verdiğim gibi 3:00'te evde oldu. Open Subtitles لا شيء يدعو للقلق سيدة بلوم لقد أوصلتها الى البيت على الساعة الثالثة كما وعدتك
    Çünkü şu anı saymazsak, sikimin kıçınızda olduğu zamanlar dışında bu konuda endişelenmenize gerek yok. Open Subtitles لأن في تلك الأوقات التي أكون فيها معكما، لا داع للقلق أين أكون باقي الوقت.
    Ama başka herhangi bir belirti yok. Bence fazla endişelenmenize gerek yok. Open Subtitles لا أجد اي من هذه الأعراض لا يوجد ما يدعو للقلق بشأن ذلك
    - Beraber duyalım dedim. - Tamam. endişelenmenize gerek yok. Open Subtitles وأعتقدت أنه يجب أن نسمعها سوية ليس هنالك ما يستدعي القلق
    O konuda endişelenmenize gerek yok efendim. Gidebilirsiniz. Open Subtitles ليس عليك القلق بخصوص هذا، ياسيدي لديك حرية الذهاب
    Bence soylular hakkında endişelenmenize gerek yok, efendim. Open Subtitles لا أرى أنه عليك القلق بشأن النبلاء كثيراً هكذا يا سيدي
    Benim için endişelenmenize gerek yoktu. Open Subtitles لكن أنتِ تعلمين أنه لا يجب عليكِ القلق بشأني
    Sadece donmuş su. endişelenmenize gerek yok. Open Subtitles إنه مجرد ماء مثلَّج, ليس عليك القلق بشأنه.
    İşe başlıyoruz diye hemen endişelenmenize gerek yok. Open Subtitles لا يجبُ أن تقلقوا منَ التأقلُم معَ العمَل مُباشرةً
    Ama, endişelenmenize gerek yok çünkü Titanlar sahaya geldiklerinde siyah beyaz diye bir şey olmıyacak... Open Subtitles لشباب ملونين وموهوبين لذا لا عليكم ان تقلقوا لانه عندما يدخل الحديديون
    Ve bunun karşılığında birinin sırlarınızı öğrenmesi konusunda endişelenmenize gerek kalmayacak. Open Subtitles و في القابل لهذه المهمة , ليس عليكم أن تقلقوا بخصوص أي أحد يكتشف سركم مجددا
    Evet,ama tamamıyla güvenliydi yani endişelenmenize gerek yok. Open Subtitles نعم, لكنها كانت علاقة آمنة, لذا لا تقلقا.
    Paige, Sen benim kardeşimsin. L endişelenmenize gerek. Open Subtitles بايدج ، أنت شقيقتي يجب أن أقلق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more