Tamamen değersizdir. Gördüğünüz gibi, NCIS'in endişelenmesine gerek yok beyler. | Open Subtitles | لذا مركز التحقيقات لا يوجد ما يقلق بشأنه أيها الساده |
Yani Shane'nin kendi hayarı ile ilgili endişelenmesine gerek yok diyorsun. | Open Subtitles | أتظنين أن شاين لا يجب أن يقلق من أن يقوم بعلاقة أخرى الآن؟ |
Eğer Daniel masumsa endişelenmesine gerek yok. | Open Subtitles | حسنا.. اذا كان دانيال بريئا فـ ليس هناك سبب ليجعله يقلق ؟ |
Kimsenin benim için endişelenmesine ve kimsenin bana dışarı çıkamayacağımı söylemesine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أود أن يقلق عليّ أحد، وطبعاً لا أود أن ينهاني أحد عن الخروج |
Bu önemli. Benim hakkımda endişelenmesine gerek yok. | Open Subtitles | هذا الأمر هام، ليس عليّه أن يقلق بهذا الشأن. |
Aslında ahlak masasındayken tanıştığım bir kadın taciri, her neyse, hiçkimsenin içip araba sürmekle ilgili endişelenmesine gerek yok | Open Subtitles | راحة احد السائقين الذي اعرفهم عندما كنت اقوم بأمور سيئة على اي حال لا احد يجب ان يقلق بخصوص الشرب والقيادة |
Alınan bilgilere göre Bay Slovak'ın kefaleti için endişelenmesine gerek yokmuş. | Open Subtitles | برنامج "أخبار العمل" يعلم بأن السيد سلوفاك لا يجب أن يقلق حول كم هو سيدفع ثمن الدفاع عنه |
Kendi oğlumun benim için endişelenmesine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أريد لإبني أن يقلق بشأن ذلك |
endişelenmesine gerek yok. | Open Subtitles | يجب أن يقلق حيال هذا لأنهالقضية.. |
Chloe, sadece benimle alakalı değil. Herkesin endişelenmesine nasıl izin verirsin? | Open Subtitles | (كلوي) هذا أكبر كثيراً مني كيف تجعلين الجميع يقلق هكذا |
Bizim için endişelenmesine gerek yok. | Open Subtitles | لا ينبغي ان يقلق علينا. |
Babanın endişelenmesine gerek yok. | Open Subtitles | فعلى والدكِ أنّ لا يقلق |
Babanın endişelenmesine gerek yok. | Open Subtitles | فعلى والدكِ أنّ لا يقلق |
endişelenmesine gerek yokmuş. | Open Subtitles | ما كان يجب عليه أن يقلق |
Pekâlâ, endişelenmesine gerek yoktu çünkü babası Medved onu buldu aynen öğleden sonra seni bulduğum gibi. | Open Subtitles | لم يكن هناك داعي لئن يقلق لأن والده (ميدفيد) وجده كما وجدتك عصر اليوم |
Hatta torunlarının Bir daha para için endişelenmesine gerek kalmaz | Open Subtitles | لن يقلق حيال المال مجددًا. |
endişelenmesine gerek yok. | Open Subtitles | لا داعي أن يقلق |
Kimsenin endişelenmesine gerek yok. | Open Subtitles | لا أحد يجب ان يقلق. |
En azından Luke'un bu konuda endişelenmesine gerek yok. | Open Subtitles | على الأقل ليس لدى (لوك) ما يقلق بشأنه. |
Chris'in babası için endişelenmesine gerek yok. | Open Subtitles | (كريس) لا يحتاج أن يقلق عن والده. |