Biz, güvenliği için endişeliydik çünkü ölüm tehditleri almaya başlamıştı. | TED | ولكننا كنا قلقين على سلامته لأنه بدأ يتلقى تهديدات بالقتل. |
Los Angeles'a gitmesi konusunda endişeliydik çünkü, sürekli suçlarla ilgili haberleri okuyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا قلقين بشأن ذهابها إلى لوس أنجليس لأننا قرأنا بشأن الكثير من الجرائم التي تحصل |
Uzaya ilk çıkanın onlar olabileceğinden endişeliydik. | Open Subtitles | كنا قلقين لو أنهم وضعوا أجهزة التجسس قبلنا |
endişeliydik. | Open Subtitles | ! لقد قلقنا عليك |
endişeliydik. | Open Subtitles | ! قلقنا عليك |
Hepimiz endişeliydik. O berbat koku. Koku kalbine tesir etti. | Open Subtitles | لقد كنّا قلقين جداً ويبدو أنّ هذه الرائحة قد أصابته بالمرض |
Açıkçası, bu büyüklükte bir anlaşma konusundaki başarım geçmişinizden ötürü biraz endişeliydik. | Open Subtitles | بصراحةِ، كنا قلقين مِن أدائكم فيما مضى في صفقات بهذا الحجم |
Çok endişeliydik. Hepimiz etrafında toplandık. | Open Subtitles | لقد كنا قلقين جداً، وقد إجتمعنا جميعاً حولك |
endişeliydik çünkü o da onlarla gitmişti. | Open Subtitles | وكنا قلقين لأنه ذهب بعيدا معهم. |
Senin için endişeliydik. Nasıl bir tepki vereceğini kestiremedik. | Open Subtitles | كنا قلقين عليك لم نعلم كيف ستتصرف |
endişeliydik. | TED | لقد كنا قلقين. |
Hepimiz Malarkey için endişeliydik. | Open Subtitles | كنا جميعا قلقين علي "مالاركي" |
Jessi için endişeliydik. | Open Subtitles | لقد كنا قلقين بشأن (جيسي) منذ مدة طويلة |