Bak, endişelendiğini biliyorum, ama benim senin hakkında endişem yok. | Open Subtitles | أسمعي، أعلم أنكِ قلقة . لكنني لست قلقة عليكِ |
Ama yardımı olacaksa söyleyeyim benim en ufak bir endişem yok. | Open Subtitles | لكن لو كان يساعدك، أنا لست قلقة البتة. |
O konuda endişem yok. | Open Subtitles | لست قلقة من هذا |
Dediğim gibi, fiziksel olarak bir endişem yok. | Open Subtitles | وكماقلتبصفةٍبدنية، لستُ قلقاً عليها |
- Bu konuda bir endişem yok. | Open Subtitles | ـ لستُ قلقاً بشأن الفوز |
Bundan endişem yok, Samson. Sadece rahatlamanı istiyorum. | Open Subtitles | (أنا لستُ قلقة بخصوصها, يا (سامثون أنا فقط أريدكَ أن تسترخي |
Bununla ilgili endişem yok. | Open Subtitles | الأمر أنه .. لستُ قلقة بشأني |
Kimin ödeyeceğine dair bir endişem yok. | Open Subtitles | أنا لست قلقة بشأن من سيدفع |
- O konuda endişem yok zaten. | Open Subtitles | لست قلقة من ذلك. |
O konuda hiç endişem yok. | Open Subtitles | أنا لست قلقة بالفعل ! حول ذلك |
endişem yok. | Open Subtitles | انا لستُ قلقة |