İçinde, sonsuza dek beslenebilecekleri zaman enerjisinden bir dünya var. | Open Subtitles | وهناك كمية هائلة من طاقة الزمن فيها يمكنهم تناولها للأبد |
Yaşam, Güneş'in enerjisinden fotosentez yoluyla yararlanmayı çözdüğünde hızlanmak ve gündüz-gece döngüsüne ayak uydurmak zorunda kaldık. | TED | عندما اكتشفت الحياة كيف تسخر طاقة الشمس من خلال التمثيل الضوئي، كان علينا الإسراع للدخول في دورات الليل والنهار. |
Yaşam enerjisinden mahrum kalan vücut dokuları kansere dönüşür. | Open Subtitles | أنسجة الجسم المحرومة من طاقة الحياة تتحول الى خلايا سرطانية. |
2020'ye gelindiğinde Çin tek başına Almanya'nın tüm elektrik tüketimini sadece rüzgâr ve güneş enerjisinden üretmeyi başaracak. | TED | وبحلول عام 2020 ستولد الصين إجمالي استهلاك ألمانيا من الطاقة الشمسية وطاقة الرياح فقط. |
Burada güneş enerjisinden faydalanabilme potansiyeli gerçekten inanılmaz, ve ben bunun yollarını bulmak için sizinle tartışmak için sabırsızlanıyorum. | TED | فالإمكانات المتاحة للاستفادة من الطاقة الشمسية هناك غير عادية وأنا متحمس جدا للتحدث عن إيجاد طرق لنساعد في هذا الجانب |
Bu detaylı ve gelecekçil görüşünde, Güneş'in enerjisinden bir anten ile faydalanmanın yollarından bahsetti. | Open Subtitles | في هذه الرؤيا المستقبليه المفصله شرح طرق نقر طاقة الشمس بإستخدام هوائي |
Bir kere daha, denizin tamamen çorak olan dibinde güneşin enerjisinden tamamen bağımsız olan son derece zengin bir yaşam alanı vardı. | Open Subtitles | مرة أخرى, في نصف المنطقة الجرداء من قاع البحر يُعثر على واحة من الحياة الغنية الغير اعتيادية .والمستقلة تماما عن طاقة الشمس |
Muazzam gücünü, vakum enerjisinden ürettiğini tespit ettim alt-uzay zamanının kendi kendine işleyen bir alanından. | Open Subtitles | أنه يولد قوته الهائلة مِن طاقة الفراغِ مِن منطقة مكتفية ذاتياً في الفضاءِ الثانويِ. |
Bay Smith, gedik enerjisinden yararlanarak Tardis'in etrafını sarmalamanı istiyorum, anladın mı? | Open Subtitles | و الآن سيد سميث، أريد منك تشغيل طاقة الصدع و لفها حول التارديس هل فهمت هذا ؟ |
Genç ve küçük olanlar yetişkinlerin enerjisinden yoksun. | Open Subtitles | الدببة الأصغر والأقلّ حجماً ليس لديها طاقة الذكور الضخمة |
Buraya zaman enerjisinden beslenmek için gelmislerdi. simdi o, onlardan beslenecek. | Open Subtitles | جاءوا هنا ليقتاتوا على طاقة الزمن وستقتات هي الآن عليهم |
Muhtemelen de en azından bir yıldızın tüm enerjisinden daha az olmayacak miktarda enerjiye ihtiyaç duyardık. | Open Subtitles | نحن على الأرجح بحاجة إلى تسخير ما لا يقل عن ناتج طاقة نجم بأكمله إن لم يكن أكثر من هذا |
Bu sayede hareket enerjisinden faydalanabiliriz. | Open Subtitles | وبهذه الطريق نستغل طاقة حركته هل هناك شيء مُضحك؟ |
Bu en büyük patlamanın açığa çıkaracağı enerji Güneş'in enerjisinden, 100 bin kat daha fazla olacak. | Open Subtitles | أعظم الإنفجارات سيفرج عن طاقة تفوق طاقة الشمس بـ 100,000 مرة |
Kaçan elektronun enerjisi ile yeni elementin enerjisinin toplamı orijinal çekirdeğin enerjisinden daha azdı. | Open Subtitles | طاقة الإلكترون الهارب بالإضافة الى طاقة العنصر الجديد يقل مجموعهما عن طاقة النواة الأصلية |
Bunu yapana dek, eskilerin yaptığı gibi evrenin enerjisinden faydalanmamız mümkün olmayabilir. | Open Subtitles | وحتى نفعل ذلك، نحن قد لا نكون قادرين على الاستفادة من طاقة الكون مثل فعل القدماء. |
Herhalde kalem pilin enerjisinden daha fazladır bu? | Open Subtitles | إلى 3،86 تيراجول من الطاقة أحزر أن هذه طاقة أكثر من المتواجدة في بطارية حجم 3إي |
Herhalde kalem pilin enerjisinden daha fazladır bu? | Open Subtitles | إلى 3،86 تيراجول من الطاقة أحزر أن هذه طاقة أكثر من المتواجدة في بطارية حجم 3إي |
Hidroelektrik enerji, güneş enerjisinden de rüzgar enerjisinden de büyük olacak. | Open Subtitles | الطاقة الكهرومائية، ستكون أكبر من الطاقة الشمسية، وطاقة الرياح مجتمعةً |
Ekibim, elektrik enerjisinden bir iz bile bulamadı. | Open Subtitles | فريقي لم يجد ولا حتى ذرة واحدة من الطاقة الكهربائية |