Son yüzyılda, insanların ortalama yaşam süresi iki katından fazla arttı, dünyada, Enflasyona göre düzeltilmiş ortalama kişi başına düşen gelir üç katına çıktı. | TED | خلال المئة سنة الماضية، إزداد عمر البشر أكثر من الضعف، متوسط دخل الفرد بأخذ التضخم في عين الاعتبار قد تضاعف ثلاث مرات حول العالم. |
Kişi başına düşen gelirin orta değeri, neredeyse 2000 yılından beri sabit, Enflasyona göre ayarlanmış olarak. | TED | لم يتغير متوسط نصيب الفرد من الدخل منذ عام 2،000، ليتكيف مع التضخم. |
Enflasyona göre artış derken şaka yapıyor olmalılar. | Open Subtitles | لا بدّ وأنّ هناك دعابة بشأن مجاراة التضخم |
Enflasyona göre artış derken şaka yapıyor olmalılar. | Open Subtitles | لا بدّ وأنّ هناك دعابة بشأن مجاراة التضخم |
Dolayısıyla günde 1,25 dolardan daha azla yaşayan insanlar olarak tanımlanan aşırı yoksulluğun sanal yokoluşu tabii ki bu 1990'daki bir taban çizgisinden Enflasyona göre ayarlanmış. | TED | إذن هذا هو القضاء الظاهري من الفقر الشديد إذا اعتبرنا الفقر الشديد ناس يعيشون على أقل من ١.٢٥ دولار في اليوم، وأخذنا في الاعتبار طبعا التضخم الاقتصادي من خط أساس من عام ١٩٩٠. |
"Her iki senede bir Enflasyona göre fiyat düzenlenir." | Open Subtitles | أو دفع مبلغ إضافي عشرة دولارات في الإيجار تعدل كل سنتين بسبب التضخم . |
Enflasyona göre ayarlandı. | Open Subtitles | نسب التضخم. |
Bunların hiçbiri olmadı. (Gulusmeler) Ancak, sadece benim yaşam sürem içinde inanılmaz şeyler oldu. Gezegen üzerinde yaşayan orta sınıf insanların ortalama geliri gerçek değeri ile yani Enflasyona göre düzeltilmiş olarak üç kat arttı. | TED | لم يحدث أي شيئ من هذه الأشياء . ( ضحك ) وبطريقة فجائية لم أتوقعها , إذا نظرتم إلى ما حدث في حياتي بالفعل , معدل دخل الفرد لأى شخص عادي في كل أنحاء العالم , في الظروف الطبيعية , قد تعدل مع نسبة التضخم , وتضاعف ثلاثة مرات . |