Büyükler, en büyük engelin olacak. | Open Subtitles | وسيكون المستشارون الكبار أكبر عقبة بوجهك |
Bir yarış esnasında engelin üzerinden atlarken düşmüş ve piramit kemiğini çatlatmış. | Open Subtitles | سقط أرضاً أثناء السباق بينما كان يقفز فوق عقبة وتعرض لكسر في العظم الهرمي |
Karşımıza çıkan her engelin üstesinden gelebileceğimizi söyledin. Bize savaşmayı öğrettin. | Open Subtitles | وأن نكون قادرين على اجتياز أيّ عقبة تواجهنا، علّمتنا النضال. |
Bunu başarmak için, çok sıkı çalışıyor ve önüne çıkan her engelin üstesinden geliyor. | Open Subtitles | انه يبذل جهده لكي يتخطى كل العقبات لكي يحقق حلمه |
Bilge bir insan demiş ki, insan ruhu her türlü engelin üstesinden gelebilir. | Open Subtitles | أرواح الناس دائماً تتخطى العقبات |
Annem her bir engelin bir fırsat olduğunu söyler. | Open Subtitles | أمي تقول ان كل عقبة هي في الواقع فرصة |
Sen de dikkatli ol çünkü önündeki en büyük engelin sen olduğunu biliyor. | Open Subtitles | أنا حذرة لأنها تعلم أنني أكبر عقبة |
Sağ ön tekerlekte bir mikroçip var ve içinde de sensörü var bir engelin farkına varırsa hemen kendi frenini devreye sokacak. | Open Subtitles | إذاً, هنالكرقاقةعلى العجلةاليمنىالأماميةبداخلهاجهازاستشعار... و إذا شعر هذا الجهاز بأي عقبة أمامه سوف يعمل على تشغيل آلية الفرملة الذاتية |
Koruyucu tarafımı bir kenara bıraktım ve bir engelin üstesinden tek başına geldin. | Open Subtitles | تغلّبتِ على عقبة نعم! |
Mark O'Brien bize, cesaret ve azimle her engelin aşılabileceğini öğretiyor. | Open Subtitles | مارك اوبراين) يعلمنا الشجاعة والمثابرة) تتغلب على العقبات |
Yol kapalı, sola gidiyor engelin etrafından dolan | Open Subtitles | *أزل العقبات من الطريق* |