"engellemekten" - Translation from Turkish to Arabic

    • عرقلة
        
    • إعاقة
        
    • بعرقلة
        
    • لعرقلة
        
    • لإعاقة
        
    • إعاقتي
        
    Hepinize adaleti engellemekten ceza yazabilirim, tamam mı, bunu biliyorsunuz? Open Subtitles يمكنني اعتقالكم بتهمة عرقلة العدالة الآن، أنتم تعلمون هذا، صحيح؟
    Burada yetkim olsaydı, adaleti engellemekten sizi tutuklardım. Open Subtitles إذا كان لدي سلطة قضائية هنـا كنت لأعتقلك بتهمـة عرقلة العدالة
    Bu bir cinayet soruşturması. Seni adaleti engellemekten hemen içeri alabiliriz. Open Subtitles هذا تحقيق بجريمة قتل ويمكننا أن نقبض عليكِ الآن بتهمة عرقلة العدالة
    Ve eğer sert takılmak istiyorum dersen seni şu anda federal soruşturmayı engellemekten tutuklamama ne dersin? Open Subtitles إذا تريدين الأسلوب القاسي ماذا لو أعتقلتك بتهمة إعاقة تحقيق فدرالي ؟
    - Ya da ben seni adaleti engellemekten içeri alabilir ve anlatman için seni zorlayabilirim. Open Subtitles أو لعلّي أقبض عليك بتهمة إعاقة العدالة وأجبرك على إخباري
    Bazıları silahlı terörist. Çekil yoksa adaleti engellemekten suçlanırsın. Open Subtitles البعض منهم إرهابيين ,إخطوا بعيدا أو ستكون متهم بعرقلة العدالة
    Şimdi istersem sizi adaleti engellemekten merkeze de götürebilirim o yüzden yerinizde olsam... Open Subtitles الآن يمكنني القبض عليك لعرقلة سير العدالة إن أردت لذا لو كنت مكانك
    Ona soruşturmayı engellemekten hapse girebileceğini belirtince hafızası hemen yerine geldi. Open Subtitles عندما أشرنا لها بأنها ستدخل السجن لإعاقة العدالة وضحت ذاكرتها
    Bu adaleti engellemek oluyor. Seni adaleti engellemekten tutuklayabilirim. Open Subtitles إن هذه عرقلة للعدالة يمكنني أن أتهمك بعرقلة العدالة
    O yüzden bana faydalı bir şeyler söylesen iyi olur yoksa adaleti engellemekten yargılanacaksın. Open Subtitles أقول شهيد. وكنت أفضل تعطيني شيئا مفيدا، إلا أنت ستكون يواجه تهمة عرقلة.
    Şu anda bayağı bulaştın. İş birliği yapmazsan seni, cinayet soruşturmasını engellemekten içeri atarım. Open Subtitles أنت متورط جداً به الآن، وإن لم تتعاون، سأضطر لإحتجازك بتهمة عرقلة تحقيق في جريمة قتل.
    Eğer iş birliğinde bulunmazsan, adaleti engellemekten yargılanırsın. Open Subtitles إذا كنت لا تتعاون، فإننا سنكون مضطرين لتوجيه الاتهام لك عرقلة سير العدالة.
    Çok cömert bir teklif Dedektif ama annenizi yine de adaleti engellemekten tutuklayacağımız gerçeğini değiştirmez. Open Subtitles صحيح أنه عرض سخي أيها المحقق، إلا أنه لا يغير واقع أنه ما يزال بإمكاننا اعتقال والدتك بتهمة عرقلة العدالة
    - Ya da ben seni adaleti engellemekten içeri alabilir ve anlatman için seni zorlayabilirim. Open Subtitles أو لعلّي أقبض عليك بتهمة إعاقة العدالة وأجبرك على إخباري
    Komplo kurmak ve adaleti engellemekten tutuklusunuz. Open Subtitles أنتم مقبوض عليكم بتهمة إعاقة العداله
    Ve biliyor musun, eğer yalan söylersen... seni adaleti engellemekten suçlayacağız. Open Subtitles -وإذا كنت تكذب ، فسنتّهمكَ بعرقلة سير العدالة
    Adaleti engellemekten suçlanmak istemiyorsanız kaşınmayın. Open Subtitles أنا متلهف لأتهمكم بعرقلة العدالة كلاكما
    Adalet sürecini engellemekten nasıl mahvolmuş gör. Open Subtitles ترى كيف يحب العمل حتى انه خبطت لعرقلة سير العدالة.
    Aslında adaleti engellemekten seni tutuklatma emri çıkartmalıyım. Open Subtitles في الحقيقة , لدي ذاكرة جيدة لأصدار مذكرة لتوقفيك , لعرقلة العدالة
    Peter Florrick'e karşı ifade verebilir veya senin ifadeni kullanarak babanı adaleti engellemekten dolayı hapse attırırım. Open Subtitles إما أن يشهد ضد "بيتر فلوريك" أو أن أستخدم شهادتكِ لأضعه في السجن لإعاقة العدالة
    Beni engellemekten başka bir şey yapmadın, Hep senden daha iyi olurum diye korktun. Open Subtitles لم تفعل شيئًا سوى إعاقتي خوفًا من أن أصبح أفضل منك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more