Oradaki herkesin gözünü ensemde hissediyordum. Çuvallamamı bekliyorlardı. | Open Subtitles | في المكان تنظر بثقب خلف رقبتي, ينتظروني لكي أخفق |
Sonumuz geldi. Ölümün soğuk nefesini ensemde hissediyorum. | Open Subtitles | لقد أنتهينا أحس بنفس الموت المتجمد على رقبتي |
Güneşin sıcaklığını ensemde hissettiğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر كيف انّ الجزء الخلفي من رقبتي تحاشى الشمس |
Müdürüm arıyor yine. Sürekli ensemde. | Open Subtitles | إنها مديرة أعمالي مرة أخرى دائماً تلاحقني |
Müdürüm arıyor yine. Sürekli ensemde. | Open Subtitles | إنها مديرة أعمالي مرة أخرى دائماً تلاحقني |
SanCorp'un soluğunu tekrar ensemde hissedemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أسمح لشركة سان أن تطوق عنقي مرة أخرى |
Dişetlerimden başlıyor, kafamın arkasına doğru gidiyor ve ensemde bir yerde bitiyor. | Open Subtitles | البدايات كانت في اللثث ثم تحولت في رأسي وبعد ذلك في مكان ما في رقبتي |
Göz gözü görmüyordu ama ensemde nefesini hissediyordum. | Open Subtitles | لم أتمكن من رؤية يدي امامي ولكن أستطيع سماع تنفسه علي رقبتي |
Halef Başkandan şu kelimeleri duyduğumda devletin ağırlığını, o kaba kuvveti ensemde hissettim. | Open Subtitles | شعرت بثقل الدولة تلك الجزمة على رقبتي عندما سمعت هذه الكلمات من الرئيسة المنتخبة |
Jackson'ın adamları ensemde. | Open Subtitles | لدي شعب جاكسون يتنفسون علي رقبتي |
Bir erkeğin sıcak nefesini ensemde hissetmek. | Open Subtitles | شعور تنفس الرجل الحار على ظهر رقبتي |
Artık Garuda'nın Nefesini ensemde Hissedebiliyorum, | Open Subtitles | استطيع ان اشعر بنفس الجارودا على رقبتي |
Bugün bile ensemde hissedebiliyorum. | Open Subtitles | الشعور به على مؤخرة رقبتي ليومنا هذا |
Her zaman öyle ama şu anda İçişleri ensemde. | Open Subtitles | لطالما كنتُ كذلك، ولكن أسمع الشؤون الداخلية تلاحقني |
İçişleri ensemde. | Open Subtitles | الشؤون الداخلية تلاحقني |
FBI çanıma ot tıkıyor belediye başkanı adayı ensemde boza pişiriyor ve sen soruşturmanı böyle mi sürdürüyorsun? | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية تلاحقني بقوة (صور من مسرح الجريمة تكشفالجريمةالبشعةلمقتلفتاة مراهقة) مرشح البلدية ( العمدة ) يضايقني بخصوص هذا الأمر بشدة (صور من مسرح الجريمة تكشفالجريمةالبشعةلمقتلفتاة مراهقة) وهـل هذهـِ طريقة لكي تُجري تحقيقك ؟ |
Söylüyorum bak şu iki hödüğün ensemde olması hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا أحب هذان المهرجان يتنفسان بجانب عنقي لنذهب |
O zaman arkamdaki sırada olur. Onu ensemde hissederim. | Open Subtitles | لكنه سيقف خلفي تماماً وسيتنفس مباشرة إلى عنقي. |
ensemde kimsenin nefesini istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أي شخص التنفس في عنقي. |