"enseme" - Translation from Turkish to Arabic

    • رقبتي
        
    • عنقي
        
    • خلف رأسي
        
    • مؤخرة رأسي
        
    - Hey, onu öldürmek istememişti. - enseme öksürüyordu. Open Subtitles هاي، هو لم يقصد قتله لقد كان يسعل على رقبتي
    Bir gün, atları sularken sessizce ahıra geldi ve aniden üzerime çıkıp kukusunu enseme sürttü. Open Subtitles وفي يوم من الأيام , كنت أسقي الخيول فأتت بهدوء إلى الاسطبل فقفزت علي وفركت عضوها التناسلي على رقبتي من الخلف
    Konuşurken enseme tükürüyor. Open Subtitles - توقف، يا الفي إنه ينشر رذاذ لعابه على رقبتي إنه ينشر رذاذ لعابه على رقبتي وهو يتكلم
    20 yıldır tanıdığım bir adam enseme silah dayayana kadar. Open Subtitles حتى وجدت مسدس مصوب نحو عنقي من قِبل رجل عرفته لحوالي 20 عام
    -Şu çatalı al ve enseme sapla. -Çok geç. Open Subtitles اسحب شوكةً وإطعني في عنقي فات الأوان
    Seks yaparken bile, yakıcı bakışlarıyla enseme bir delik açtığını hissedebiliyorum. Open Subtitles حتى عندما نمارس الحب احس بأن عيونه تفتح فتحة خلف رأسي
    Yoksa benim enseme de bir kurşun mu sıkarsın? Open Subtitles وإلا ماذا ؟ سوف تضع رصاصة في مؤخرة رأسي أيضاَ ؟
    Burası enseme çip yerleştirdikleri yer. Open Subtitles هذا حيث وضعوا الزرع في رقبتي - إحدى هذه السيارات.
    - Mulder, kaçırıldığımda enseme bir çip yerleştirildi. Open Subtitles - مولدر، متى أنا إختطفت رقاقة وضعت في رقبتي.
    enseme bir şey yerleştirdiler. Open Subtitles وضعوا زرعا في رقبتي.
    Bunu enseme dövme yaptırmalıyım. Open Subtitles عليَّ أن أوشم هذا على رقبتي
    enseme dökülen saçlarımla hemen ayak kalktım... Open Subtitles "الشعر في الجزء الخلفي من رقبتي
    enseme o şeyi sen koydun! Kız kardeşimi öldürdün! Open Subtitles وضعت ذلك الشيء في رقبتي!
    - enseme solumayı kes. Open Subtitles -توقّف عن التنفس على رقبتي
    Dekan da enseme yapışır. Buna ihtiyacım yok. Open Subtitles L'م ستعمل يكون عميد التنفس في عنقي.
    Saçıma ve enseme dokundu. Open Subtitles لمس شعري، و مؤخرة عنقي.
    Eğer üstümü ararlarsa, devlet enseme barkodunu yapıştırır. Open Subtitles لو تعثرت و كشفَ الأمر فسأحظى بشفرة خيطية{\pos(192,230)} حكومية على موخرة عنقي
    Dün ona esneme antrenmanları için ısrar ettiğimde ayaklarımı enseme alıp top olmamı ve yuvarlanmamı söyledi. Open Subtitles البارحه ,عندما أصررت أن يقوم بتمارين الشد لقد أخبرني أن أضع قدمي خلف رأسي و أدور حول نفسي
    Maç boyu enseme vurup bana kız dedi durdu. Open Subtitles أثناء تلك المباراة لقد ظل يضربني على مؤخرة رأسي و يدعوني بالفتاة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more