"enstitünün" - Translation from Turkish to Arabic

    • المعهد
        
    Çünkü Enstitünün yararına olan şey aslında şu: İnsanlar neden Louvre'a gidiyor? TED لأنّ ما هو حقّا في مصلحة المعهد هو هذا: الآن لماذا يذهب النّاس إلى متحف اللوفر؟
    Ve bu gerçekten bu Enstitünün bu tür hikayeleri anlatmak için sahip olması gerek duruşu bize çok iyi anlattı. TED وجعلتنا حقا نتعرف لما يحتاج هذا المعهد من أجل رواية تلك القصة.
    1952'de Enstitünün arkasındaki korulukta tasarlandı. TED التي صممت على تلك الآلة في الغابات خلف المعهد
    Bu kulüp Enstitünün kalbidir. Open Subtitles فريق الكرة هذا هو القلب النابض لهذا المعهد
    Sonra da Enstitünün geleneksel yemeğine katılan her ünlüye de 25 bin dolar vermiş. Open Subtitles ومن ثم 25 ألف دولار لكل مشهور يحضر مأدبة العشاء السنوي في المعهد
    Sen alışkanlık haline getirdin herhâlde Enstitünün senin adına konuşmasını her ne kadar yanlış konuşsalarda? Open Subtitles اهى عاده ان يتكلم المعهد باسمك حتى ولو كانت هذه المعلومات خاطئه ؟
    Enstitünün yaptığı her bir dosyalamada bu öyle açıktı ki kazanacağımıza emindim. Open Subtitles كل إيداعٍ وحيد قام به المعهد اعتقد بأنّه يمكننا الفوزُ بالقضيّة لأن الأمرَ كان واضِحاً للغاية
    Bu Enstitünün faydasına olan şeyi yaptım... - ...beni aksine ikna edemezsiniz. Open Subtitles قمتُ بما هو أفضل لهذا المعهد ولن تقنعيني بالعكس.
    Walker, hatta Jeffries bile Enstitünün başkanı olacağımı garantilediğimi söylüyorlardı. Open Subtitles تعلمين أن (والكر), حتى (جيفرس) قالا أنني ضامن صدارة المعهد
    Çok iyi işlenmiş bir metali mi yoksa bu Enstitünün geleceğini mi? Open Subtitles من اجل قطعه حديد او مستقبل هذا المعهد ؟
    Enstitünün arkasındaki karavanda yaşıyordum. Open Subtitles كنتُ أعيشُ في منزل مقطورة خلف المعهد
    - Ben bu Enstitünün yöneticisiyim. Open Subtitles أنا مدير هذا المعهد
    Enstitünün dışında yaptığın bir çalışma olabilir. Open Subtitles أيّ عمل قمت به خارج المعهد.
    Enstitünün üyeleri masum olduklarını söylüyorlar ve yeni idarenin Sue için yaptıkları yasal mücadeleyi bitireceğini umuyorlar. Open Subtitles ... أعضاء المعهد يقولون بأنّهم ابرياء ... ويأملون بأن حُكومة جديدة سوف تضعُ حدّاً لمعركتهِم ... "القانونيّة ضدّ "سو
    Enstitünün yaptığı berbat şeyleri anlatacağımı düşünmüşlerdi. Open Subtitles لقد ظنّوا بأنّني كنت سأكون قادرة ... على إخبارهم : قضيّة الأحفوريّة شهود هيئة المُحلّفين غاضبين عن كُلّ أنواع الأشياء الفظيعة التي فعلها المعهد
    Bu Enstitünün müdürü hala benim. Open Subtitles ‏ما زلت تتكلم مع رئيسة هذا "المعهد". ‏
    Enstitünün başında o var. Open Subtitles انه رئيس المعهد...
    Enstitünün kaygısı günleri. Open Subtitles منذ أيام المعهد الهانئة...
    Enstitünün 3. kurucusu Bob Farrar gümrük memurlarına yanlış ifade vermekten iki ağır cezaya çarptırıldı. Open Subtitles بوب فارار)، ثالثُ شريكٍ) ... في مُلكيّة المعهد ... مُدانٌ بِجنايتين ... للإدلاء بأقوال كاذبة لمسؤولي الجمارك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more