Ve tabi ki, ben de enstrümanları filmime bedava olarak aldığım için mutluydum, ki yapmaya çalıştığım şey buydu. | TED | ومن الواضح أنني كنت سعيداً لأنني حصلت على الآلات الموسيقية في فيلمي مجاناً، الذي كان نوعاً ما ما حاولت القيام به. |
Orkestra, salonu müzikle dolduruyor fakat kraliçenin sesi enstrümanları bastırıyor. | TED | تملأ الأوركسترا القاعة بالموسيقى، ولكن صوت الملكة يعلو فوق الآلات الموسيقية. |
Konuşmay, şarkı söylemeyi oydukları enstrümanları çalmayı kendi başlarına öğrendiler. | Open Subtitles | علموا أنفسهم كيفية التحدث ، والغناء حتى كيفية العزف على الآلات التي قاموا بنحتها بأنفسهم |
bu duyguları, ancak başka insanlar... temel enstrümanları kullandığında yakalayabiliyoruz. | Open Subtitles | وذلك الشعور الذي تشعر به عندما يقوم بعض الناس بحمل آلات موسيقية |
Küçük bir müzik stüdyosunun oda işlerini yapmak, yani temizlik ve arada sırada da olsa enstrümanları tamir etmek, benim meşgalem. | Open Subtitles | كنتُ أعمل في مِحل آلات .. موسيقية صغير، بالخلف هنا تعرفين، أنظّف وأصلح الآلات يُبقيني هذا مشغولاً |
enstrümanları orkestradan tek tek çıkarırsan, geriye sadece senin sesin kalır. | Open Subtitles | واحدا تلو الآخر، كنت نتف فقط كل من الصكوك من الأوركسترا. |
Şimdi de okulu açık tutabilmek için tüm bu enstrümanları satmak zorundayım. | Open Subtitles | تلك المدرسة العزيزة الغالية , والآن مجبر ببيع هذه الآلات الموسيقية لمجرد إبقائها مفتوحة |
Mükemmel bir üçgendi, sanat alıcısı mutluydu çünkü enstrümanları daha ucuz bir fiyata aldı, çünkü daha yapılmamışlardı bile. | TED | كان نوعاً ما مثلث الكمال التي كان المشتري الفني سعيداً لأنه حصل على الآلات الموسيقية بسعر أرخص، لأنها لم تكن مصنوعة بعد |
Tüm bu enstrümanları çok severim. | Open Subtitles | -بلى أحب جميع هذه الآلات الموسيقية القديمة |
Büyük enstrümanları tercih ediyorsun yani? | Open Subtitles | تفضّلين الآلات الكبيرة، أليس كذلك؟ |
Grupta bütün enstrümanları çalıyor. Beni deli ediyor. Söylermisiniz ben ne yapayım şimdi? | Open Subtitles | في الفرقة هو يعزف على جميع الآلات |
1,000 papel, bando enstrümanları için. | Open Subtitles | ألف دولار لأجل الآلات الموسيقية |
- Belki enstrümanları değiştirebiliriz. | Open Subtitles | ربما علينا أن نبدل الآلات الموسيقية نعم |
Mali olarak hiç desteklenmediği için çocukların çoğu enstrümanları alamıyor ama yine de-- | Open Subtitles | من دون دعم مالي بالكامل الكثير من الأولاد لا يمكنهم تحمل شراء آلات موسيقية .... |
Hayali müzik enstrümanları. | TED | وهي آلات موسيقية وهمية. |
dedim. (Kahkaha) Ama kim yeni adet daha yapılmamış kadın vücudundan esinlenmiş müzik enstrümanları ile ilgilenir? | TED | (ضحك) ولكن من على وجه الأرض سيكون مهتماً بسبعة آلات موسيقية لم تبنى بعد مستوحاة من أجساد النساء؟ |
Kendi enstrümanları olan 60 tane öğrencim var. | Open Subtitles | -لدي 60 طفل مع آلات موسيقية مهترئة -مارتي) , ما مقصدك؟ ) |
Belkide yanlış enstrümanları kullandık. | Open Subtitles | ربما كانت خاطئة ونحن الصكوك. |
ve bütün bu enstrümanları - -çalabilir... | Open Subtitles | ويلعب - ، كل هذه الصكوك. |