Yalnızca doğru olan bu olduğu için değil, çünkü entegrasyon sistematik olarak nefretle savaşıyor. | TED | ليس لأنه مجرد الشيء الصحيح لفعله لكن بسبب التكامل يحارب الكراهية باتنظام |
Misyonumuz kültürel bağımsızlık ve entegrasyon. | TED | مهمتنا تتضمن التكامل الثقافي والاستقلال. |
Şimdi düşünüyorum da bunu başarmanın anahtarı, basit bit cevap verecek olursam, entegrasyon. | TED | والآن أعتقد أن المفتاح الحقيقي لفعل هذا، لأعطي إجابة بسيطة، هي التكامل. |
TV1'den aradılar. Haftaya entegrasyon politikası hakkında bir tartışma programına davet ediyor ve bizden bir sözcü istiyorlar. | Open Subtitles | يقيم التلفزيون نقاش حول التجانس وطلبوا ان نتواجد |
Gençliğinde çete üyesiymiş. - Geçen yılsa Büyük Kopenhag entegrasyon Ödülü'nü kazanmış. - Harika. | Open Subtitles | كان من ضمن عصابة وتلقى جائزة التجانس العام الماضي |
Tek başına kamu hizmeti entegrasyon davalarında tam manasıyla tatbik edilmesi hâlinde sermayedarların binlercesi etkilenebilir. | Open Subtitles | في إجراءات دمج المؤسسات العامة وحدها حرفياً، الآلاف من المستثمرين ربما قد تأثروا في تطبيقه. |
Kim sistem entegrasyon işine hobi olarak başlar ki? | Open Subtitles | أمن الممكن ان يتعلم أحد دمج الانظمة |
Bilim entegrasyon oranı düşse bile bu yine de sıfırdan farklıdır. | TED | كما تتدنى كمية تكامل المعلومات أيضًا، لكنها لا تزال فوق الصفر. |
Peki o çek onun sadece kültürel entegrasyon için geldiğini düşünüyor mu? | Open Subtitles | هل يعتقد أنّ الشئ الوحيد الذي من أجله ذلك ذلك الشخص هنا هو من أجل التكامل الثقافي وحسب ؟ |
Sağlık hizmetleri entegrasyon sistemi seni defansif ve saldırgan yaptı. | Open Subtitles | إنّ نظام التكامل الرعاية الصحيّ ، جعلك دفاعيّاً وعدائيّ . وكانت زوجتك تتحمل هذا |
Irksal entegrasyon için de aynısını diyenler vardı. | Open Subtitles | هناك أولئك الذين قالوا نفس التكامل العنصري |
Firmware tasarımı. Çok geniş ölçekli entegrasyon. | Open Subtitles | ،تصميم البرامج الثابتة التكامل على نطاق واسع جدا |
Şehirleşme, entegrasyon, bir araya gelme yeni bir uyanışa götürecek. | TED | التحضّر، التكامل ، يأتيان معاً ، يقودان إلى نهضة جديدة . |
New York'da entegrasyon üzerine bir konuşma yaptım. | Open Subtitles | لقد ألقيت كلمة لتوي في "نيويورك" عن التكامل |
Stüdyomuza dört siyasetçi davet ettik. Yeni Demokratlar'ın taze entegrasyon sözcüsü Nete Buch. | Open Subtitles | من ضيوفي المتحدثة الرسمية عن التجانس نيتي بوخ |
Orta Yol'un entegrasyon konusunda bu kadar ılımlı olduğunu duyduktan sonra, Yeni Demokratlar'ın varlığını sürdürmesi için bir sebep var mı? | Open Subtitles | لماذا الديموقراطيون الجدد؟ عندما يكون المحافظين منفتحين على فكرة التجانس الاجتماعي |
- Merhaba. Jon, TV1 entegrasyon konusunu tartışmak istiyor. | Open Subtitles | التلفزيون سيقيم ندوة حول التجانس يايون |
"Sistem entegrasyon uzmanı." | Open Subtitles | "متخصص دمج الانظمة" |
Kümülatif alınmalı ,dünyaya bütün olarak entegrasyon özellikle ekonomik globalleşme kuralları çerçevesinde ve serbest piyasa kapitalizminin efsanevi nitelikleriyledir. | Open Subtitles | تكامل العالمِ ككل , ولا سيما من حيث العولمة الاقتصادية والصفات الأسطورية quot; |